Turkish Turkish Ansiklopedik
HADİM : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
hizmetkar, yardım eden. hadim-i harameyn: harem-i şerifin hizmetkarı. hicaz'ın alınmasından sonra osmanlı sultanlarına verilen lakap
HADİYE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. hadi)
HAFAZA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
insanın yaptığı işleri yazmakla görevli melekler.
bekçiler
HAFİ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
çok ikram eden, insanı güler yüzle karşılayan.
yalınayak yürüyen, koşan adam
HAFİD : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
erkek torun
HAFİDE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
kız torun. (bkz. nebire)
HAFİZ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
allah'ın adlarındandır. muhafaza eden, saklayan, esirgeyen, koruyan.
kur'an'ı ezbere bilen ve usulüne uygun okuyan kimse
HAFİZE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. hafız)
HAFİZÜDDİN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
dinin koruyucusu.
daha çok unvan olarak verilir
HAFSA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
hz. ömer'in kızı. hz. peygamberin zevcelerinden, ümmü'
mü'minin
HAKAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
eski türk ve moğol hükümdarlarının kullandığı unvanlardan biri, hanlar hanı.
kağan
HAKEM : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
bir uzlaşmazlığın halli için tarafların üzerinde anlaştıkları kimse.
çeşitli yarışmaları, müsabakaları idare eden kimse.
jüri, bir yarışmada değerlendirme yapan kimse.
allah'ın isimlerinden. hüküm veren, karar veren, bütün meselelerin kendisine döndüğü hüküm sahibi
HAKGÜZAR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(afi.).
hakkı tanıyan, haktan ayrılmayan.
erkek ve kadın adı olarak kullanılır
HAKİ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) er. ı. yeşile çalan koyu sarı renk, toprak rengi.
topraktan, toprağa mensup. mütevazi kişi
HAKİKAT : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka. l. bir şeyin aslı ve esası, mahiyeti.
gerçek, doğru, gerçekten, doğrusu.
sadakat, doğruluk, bağlılık, kadirbilirlik
HAKİM : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
her şeye hükmeden, hikmet sahibi olan allah.
hükmeden, dava yargılama işine memur olan, yargıç.
üstte bulunan.
hekim, akıllı, becerikli.
kadı, vali, amir, hükümdar, emir
HAKİME : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. hakim).
kişinin dilediği gibi kullanabilecek hakka malik olduğu malı (bkz. harim)
HAKİMİYET : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
hakimlik, amirlik, üstünlük, egemenlik. sulta
HAKKI : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
doğruluk ve insaf sahibi.
bir insana ait olan şey.
dava, iddiada hakikate uygunluk.
emek.
pay, hisse.
layık, münasip
HAKTAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
allah'tan gelen, allah'ın verdiği
HAKTANIR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ati.) er.
herkesin hakkını gözeten kimse
HALAS : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
kurtuluş, kurtulma
HALASKAR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
kurtarıcı
HALDUN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
devamlılar, sürekli olanlar
HALE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
ayın ve güneşin etrafında bazı zamanlarda görülen ışıklı halka, ayla, ağıl
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani