Multilingual Turkish Dictionary Turkish Turkish Encyclopedic

DESTE : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: FarsçaCinsiyeti: KızAnlamı: Demet, tutam, takım. Kabza, tutacak yer

DESTEGÜL : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: FarsçaCinsiyeti: KızAnlamı: Gül demeti, destesi

DESTEGÜL : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: FarsçaCinsiyeti: KızAnlamı: Gül Demeti, Destesi

DETERJAN : Turkish Turkish Encyclopedic

Kir sökücü niteliklerinden dolayı çağdaş hayatta yıkama ve temizlik amacıyla çok kullanılan kimyevi madde.*

DEVA : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: KızAnlamı: İlaç. Çare, tedbir

DEVAN : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: FarsçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: Koşan, seğirten, hızlı yürüyen. Koşmak. Süratle, hızla gitmek

DEVE : Turkish Turkish Encyclopedic

Asya ve Afrika'da binek, yük ve çekim hayvanı olarak kullanılan memeli....Çöl Gemisi (Deve)Tek hörgüçlü binek devesi yemeden, içmeden, günde 80 km yol yapabilir. Bu yüzden "çöl gemisi" diye ad verilmiştir.*

DEVELİ : Turkish Turkish Encyclopedic

Türkiye'nin Kayseri ilinde ilçe.*

DEVLEDDİN : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: Dinin Mutluluğu, Uğuru, Büyüklüğü

DEVLEDDİN : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: Dinin mutluluğu, uğuru, büyüklüğü

DEVLET : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: ErkekAnlamı:Bir hükümet dairesinde teşkilatlandırılmış olan siyasi topluluk

DEVLET BAHÇELİ : Turkish Turkish Encyclopedic

Türk siyaset adamı.*

DEVLETTİN : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: Dinin Mutluluğu, Uğuru, Büyüklüğü

DEVLETTİN : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: Dinin mutluluğu, uğuru, büyüklüğü

DEVRAN : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: Dünya, Felek. Zaman. Talih, Yazgı

DEVREK : Turkish Turkish Encyclopedic

Türkiye'nin Zonguldak ilinde ilçe.*

DEVREKÂNİ : Turkish Turkish Encyclopedic

Türkiye'nin Kastamonu ilinde ilçe.*

DEVRİM : Turkish Turkish Encyclopedic

Bir devletin kurumlarının toptan değiştirilmesiyle sonuçlanan ve çoğu zaman şiddete dayanan eylemler bütünü.*

DEVRİM : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: TürkçeCinsiyeti: ErkekAnlamı: Hareket halinde bir şeyin bir eğri çizerek dönmesi, devretmesi. Köklü değişiklik, inkılap. Eski olduğu fark edileni yıkıp yerine yeni olduğu farz edileni koymak. İhtilal

DEYİMLER : Turkish Turkish Encyclopedic

İki veya daha çok kelimeden oluşan ve çoğu gerçek anlamından ayrı bir anlam taşıyan kalıplaşmış sözler....Bazı deyimler ve anlamları:Adı batmak, unutulmak, anılmaz olmak.Anası ağlamak, çok sıkıntı çekmek.Arap saçına dönmek, karmakarışık olmak.Az çok, az buçuk karşılığı.Başını taştan taşa vurmak, çok pişman olmak,Beyni atmak, çok kızmak.Buz kesmek, çok üşümek.Canlı cenaze, çok zayıf.Devede kulak, çok önemsiz, küçük.Eceline susamak, ölmesinin nedenini kendisi oluşturmak.Faka basmak, kurulan tuzağa düşmek.Gavur inadı, çok inatçı, dediği dedik.Ha bire, durmaksızın arka arkaya.Isı dam, hamam.İç etmek, başkasına ait olanı sahiplenmek.Kafa patlatmak, fazla zihin yormak.Lafa tutmak, konuşarak oyalamak.Ödü patlamak, çok korkmak.Papuç bırakmamak, aldırmamak, korkmamak.Saati saatine, tam vaktindeTaban tepmek, uzun yol yürümek.Ucu dokunmak, zararı dokunmak.Yuvasını yapmak, haddini bildirmek.Zehir zemberek, son derece acı.*

DEĞER : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: TürkçeCinsiyeti: ErkekAnlamı: Bir şeyin tam karşılığı, kıymet, baha. Layık. Bir şeyin sahip olduğu yüksek vasıf

DEĞER : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: TürkçeCinsiyeti: ErkekAnlamı: Bir Şeyin Tam Karşılığı, Kıymet, Baha. Layık. Bir Şeyin Sahip Olduğu Yüksek Vasıf

DEĞİRMEN : Turkish Turkish Encyclopedic

?!*

DİBA : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: FarsçaCinsiyeti: KızAnlamı: Alacalı İpek Kumaş. Atlas

DİBACE : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: FarsçaCinsiyeti: KızAnlamı: Kitabın Başlangıç Kısmı, Önsöz. Kitapların Süslü Sayfaları