Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish Encyclopedic

Turkish Turkish Encyclopedic
MAYDANOZ : Turkish Turkish Encyclopedic

Maydanozgillerden bitki.*

MAYMUN : Turkish Turkish Encyclopedic

Primatlar takımından memeliler.*

MAYIN : Turkish Turkish Encyclopedic

Patlayıcı maddenin içine konduğu çeşitli biçimde madeni bir kap ve ateşleme düzeneğinden oluşur.*

MAZGİRT : Turkish Turkish Encyclopedic

Türkiye'nin Tunceli ilinde ilçe.*

MAZHAR : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: Bir şeyin göründüğü çıktığı yer. Nail olma, şereflenme. Bir çeşit tef

MAZHAR OSMAN (USMAN) : Turkish Turkish Encyclopedic

Türk hekim (
1951).*

MAZLUM : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: Zulüm görmüş. Halim, selim, sakin, sessiz

MAZMUN : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: Borçluluk, kefalet. Ödenmesi gereken şey

MAZI : Turkish Turkish Encyclopedic

İğneyapraklılardan, servigiller (cupressaceae) familyasının thuja cinsini oluşturan altı kadar reçineli ağaç (ya da çalı) türünün hepsine birden mazı denir.*

MAZIDAĞI : Turkish Turkish Encyclopedic

Türkiye'nin Mardin ilinde ilçe.*

MAĞFİRET : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: KızAnlamı: Allah'ın kullarının günahlarını bağışlaması, örtmesi

MAĞARA SANATI : Turkish Turkish Encyclopedic

Tarihöncesi insanlarının mağaraların duvarlarına yaptıkları eserler.*

MAĞARA VE MAĞARABİLİM : Turkish Turkish Encyclopedic

Yerdeki doğal oyukları araştırmak ve incelemek amacı güden bilim ve spor.*

MAĞFİRET : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: KızAnlamı: Allah'ın Kullarının Günahlarını Bağışlaması, Örtmesi

MAİDE : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: KızAnlamı: Üzerinde yemek bulunan sofra. Yemek, şölen. İsa ve Havarilerine gökten inen sofra (Maide-i Mesih)

MAİLE : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: KızAnlamı:
Bir yana eğilmiş, eğik. Hevesli, istekli, yetenekli. Taraflı, içten istekli. Andırır, benzer. Tutkun

MAŞUK : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: Sevilen, Sevilmiş

MEBŞURE : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: KızAnlamı: Yüzü Beyaz, Gösterişli Güzel Kadın

MECDİDE : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: KızAnlamı: Rızkı Bol, Nasibi Açık, Bahtiyar

MECDİDE : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: KızAnlamı: Rızkı bol, nasibi açık, bahtiyar

MECELLE : Turkish Turkish Encyclopedic

Osmanlı Devleti'nde "Mecelle ahkâmı adliye" adıyla 1868 tarihinde yürürlüğe giren ve 1926 tarihine kadar yürürlükte kalan medeni yasa. (Bu anlamda büyük harfle başlar.)*

MECİD : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: Çok Ulu, Yüce, Şan Ve Şeref Sahibi. Allah'ın Sıfatlarından

MECİDE : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: KızAnlamı: Büyük Ulu. Şan Ve Şeref Sahibi

MECİT : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: Çok Ulu, Yüce, Şan Ve Şeref Sahibi. Allah'ın Sıfatlarından