Turkish Turkish Encyclopedic
NİJAT : Turkish Turkish Encyclopedic
Kökeni: FarsçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: Soy, nesil, neseb. Tabiat, cibilliyet, (bkz. Nejad)
NİKAN : Turkish Turkish Encyclopedic
Kökeni: FarsçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: İyiler, hoşlar
NİL : Turkish Turkish Encyclopedic
Kökeni: ArapçaCinsiyeti: KızAnlamı: Çivit otu. Mısır'dan geçen Akdeniz'e dökülen meşhur nehir
NİLAY : Turkish Turkish Encyclopedic
Kökeni: ArapçaCinsiyeti: KızAnlamı: İki nil. Seyhan ve Ceyhan nehirleri. Fırat ve Dicle nehirleri
NİLGÜN : Turkish Turkish Encyclopedic
Kökeni: FarsçaCinsiyeti: KızAnlamı: Çividî, çivit renginde, lacivert
NİLHAN : Turkish Turkish Encyclopedic
Kökeni: ArapçaCinsiyeti: KızAnlamı: Nil havzası hanlarından
NİLSU : Turkish Turkish Encyclopedic
Kökeni: ArapçaCinsiyeti: KızAnlamı: Çivit otu. Mısır'dan geçen Akdeniz'e dökülen meşhur nehir
NİLÜFER : Turkish Turkish Encyclopedic
Kökeni: FarsçaCinsiyeti: KızAnlamı: Çiçek adı
NİMET : Turkish Turkish Encyclopedic
Kökeni: ArapçaCinsiyeti: KızAnlamı: İyilik, lütuf, ihsan, bahşiş. Azık, yiyeceğe, içeceğe dair şeyler. Saadet, mutluluk
NİMRE : Turkish Turkish Encyclopedic
Kökeni: ArapçaCinsiyeti: KızAnlamı: Dişi kaplan
NİSA : Turkish Turkish Encyclopedic
Kökeni: ArapçaCinsiyeti: KızAnlamı: Kadınlar
NİSAN : Turkish Turkish Encyclopedic
Kökeni: SüryaniceCinsiyeti: KızAnlamı: Bolluk, bereket, cömertlik. İlkbaharın
ayı. Sur
NİYAZ : Turkish Turkish Encyclopedic
Kökeni: FarsçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: Yalvarma, yakarma. Dua. Bazı tarikatlarda küçüğün büyüğe karşı olan selam, saygı ve duası. İhtiyaç, muhtaçlık
NİYAZİ : Turkish Turkish Encyclopedic
Kökeni: FarsçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: (bkz. Niyaz). Yalvarıcı, niyaz edici. Sevgili
NİZAM : Turkish Turkish Encyclopedic
Kökeni: ArapçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: Dizi, sıra. Düzen, usul, tertip, yol, kaide. Kanunlar
NİZAMİ : Turkish Turkish Encyclopedic
Kökeni: ArapçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: Kurallara uygun, düzenli. Kanun ve nizama ait, onunla ilgili
OBA : Turkish Turkish Encyclopedic
Kökeni: TürkçeCinsiyeti: ErkekAnlamı: Çadırlarda Yaşayan Göçebe Ailelerin Meydana Getirdiği Topluluk. Genellikle Bölmeli Göçebe Cadın. Yabancı. Zeka Ya Da Yetenekleri Olağanüstü İşler Başaracak Kadar Üstün Olan Kimse, Dahi. Ova
OBJEKTİF : Turkish Turkish Encyclopedic
Çekim, gösterim ya da laboratuvar işlemleri sırasında gerçek görüntüler oluşturmaya yarayan ve çerçeveye takılmış merçeklerden meydana gelmiş optik sistem.*
OBUA : Turkish Turkish Encyclopedic
Ağaçtan yapılan ince uzun boru biçiminde, delikleri madeni oynar kapaklı, nefesli bir çalgıdır. Tatlı ve yumuşak ses çıkardığı için bütün orkestralarda yer alır*
OBUZ : Turkish Turkish Encyclopedic
Kökeni: TürkçeCinsiyeti: ErkekAnlamı: Su kaynağı. Akarsulardan oluşan küçük derecik. İki derenin birleştiği dar yer. Karların erimesiyle oluşan ufak dere
OCAK : Turkish Turkish Encyclopedic
?!
ODHAN : Turkish Turkish Encyclopedic
Kökeni: TürkçeCinsiyeti: ErkekAnlamı: Atak, hareketli ve canlı lider. Ateş gibi han
ODİSSEUS : Turkish Turkish Encyclopedic
Yunan Efsanesi.*
ODKAN : Turkish Turkish Encyclopedic
Kökeni: TürkçeCinsiyeti: ErkekAnlamı: Canlı, coşkulu kimse. Ateş kanlı. Atak. Delidolu
ODMAN : Turkish Turkish Encyclopedic
Kökeni: TürkçeCinsiyeti: ErkekAnlamı: Ateş gibi canlı, coşkulu, hareketli kimse
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani