Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish Encyclopedic

Turkish Turkish Encyclopedic
SEBİL : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: Yol, büyük cadde. Su dağıtılan yer. Hayır için parasız dağıtılan su

SECAHAT : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: Yumuşak huyluluk

SECAVEND : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: FarsçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: Kur'an-ı Kerim'i manasına uygun olarak okumak için konulan durak işaretleri

SECCAC : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: Çağlayan. Küçük şelale

SECCADE : Turkish Turkish Encyclopedic

Üzerinde namaz kılmaya yarayan halı, kilim, bez vb. namazlık.*

SECİYE : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: KızAnlamı: Yaratılış, Huy, Karakter Tabiat. İyi Huy

SECİYE : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: Yaratılış, huy, karakter tabiat. İyi huy

SEDA : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: KızAnlamı: Ses. Yankı

SEDACET : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: KızAnlamı: Sadelik

SEDAD : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: Doğruluk, hak. Doğru ve haklı

SEDAT : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: Doğruluk, hak. Doğru ve haklı

SEDAT HAKKI ELDEM : Turkish Turkish Encyclopedic

Türk mimar (İstanbul
1988).İlk ve ortaöğrenimini Cenevre ve Münih'te tamamladı. İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Bölümü'nü birincilikle bitirdi (1928). Bir süre Almanya'da Charlottenburg'da İtalyan mimarı Guilio Mongari'nin bürosunda çalıştı, daha sonra GSP'ye öğretim üyesi oldu (1932). 1978'de emekli olan Eldem, 1988'de öldü.*

SEDAT SİMAVİ : Turkish Turkish Encyclopedic

Türk gazeteci-yazar (
1953).*

SEDEF : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: KızAnlamı: Bazı deniz hayvanlarının (midye, istiridye gibi) sert, beyaz ve parlak kabuğu. Bu kabuktan yapılmış veya süslenmiş eşya

SEDEN : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: TürkçeCinsiyeti: KızAnlamı: Uyanık, tetikte, gözü açık olan

SEFA : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: Gönül Rahatlığı, Rahatlık, Kaygısız Ve Sakin Olma. Eğlence, Zevk, Neşe

SEFER : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: Bir yerden bir yere gitme, yolculuk, seyahat. Savaş hazırlığı. Savaşa gitme. Harp, savaş. Gemilerin kalktıkları limana tekrar dönünceye kadar yaptıkları fiil. Defa, kere

SEFERHİSAR : Turkish Turkish Encyclopedic

Türkiye'nin İzmir ilinde ilçe.*

SEFERLİ : Turkish Turkish Encyclopedic

Hatay'ın Altınözü ilçesinde köy

SEFİNE : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: KızAnlamı: Vapur, Gemi. Uzayın Güney Yarımı

SEFİR : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: El İçi. Yabancı Diplomat

SEFİNE : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: KızAnlamı: Vapur, gemi. Uzayın güney yarımı

SEFİR : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: El içi. Yabancı diplomat

SEHA : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: KızAnlamı: Sehavet, kerem, cömertlik

SEHER : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: KızAnlamı: Sabahın gün doğmadan önceki zamanı, tan ağartısı