Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish Encyclopedic

Turkish Turkish Encyclopedic
ÖMER SEYFETTİN : Turkish Turkish Encyclopedic

Türk öykü yazarı (
1920).*

ÖMERLİ : Turkish Turkish Encyclopedic

Türkiye'nin Mardin ilinde ilçe

ÖMÜR : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: KızAnlamı: Hayat Müddeti, Yaşama Süresi. Hayat, Dirilik

ÖMÜR<W> : Turkish Turkish Encyclopedic

Bir varlığın yaşama süresi.T *

ÖMÜRAL : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: Arapça + TürkçeCinsiyeti: ErkekAnlamı: Uzun Ömürlü Ol

ÖMÜRCAN : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: Arapça + TürkçeCinsiyeti: KızAnlamı: Ömür Can

ÖMÜRÜN DİĞER DİLLERDEKİ KARŞILIĞI : Turkish Turkish Encyclopedic

lifetime Lebensdauer vie?
Ömür*

ÖNAYDIN : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: TürkçeCinsiyeti: KızAnlamı: Ön Aydın

ÖNCÜBAY : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: TürkçeCinsiyeti: ErkekAnlamı: Klavuz, Rehber, Önder Kişi

ÖNER : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: TürkçeCinsiyeti: ErkekAnlamı: Önde Gelen, Başta Gelen. Yön. Sıra

ÖNGEL : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: TürkçeCinsiyeti: ErkekAnlamı: Ağır Başlı

ÖNGÜ : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: TürkçeCinsiyeti: ErkekAnlamı: İlk, Önce, Önceki. Direnme, İnat

ÖNGÜL : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: TürkçeCinsiyeti: KızAnlamı: Direnen, İnatçı Kimse. Ön Ayak Olan, Teşvik Eden. Kılavuz

ÖNGÜT : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: TürkçeCinsiyeti: ErkekAnlamı: Saklanarak Yanaşma, İzinden Yürüme. Hücum Etmek İçin Elverişli Yer

ÖNSOY : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: TürkçeCinsiyeti: ErkekAnlamı: İlk Soy

ÖNÜR : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: TürkçeCinsiyeti: KızAnlamı: Kendinden Önceki, Eski. Öne Geçen, İleriye Giden

ÖRDEK : Turkish Turkish Encyclopedic

Yabanileri göçmen olan perdeayaklı kuş.T*

ÖRDEĞİN DİĞER DİLLERDEKİ KARŞILIĞI : Turkish Turkish Encyclopedic

duck Ente canard?
Ördek*

ÖRENGÜL : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: TürkçeCinsiyeti: ErkekAnlamı: Yaban Gülü

ÖRGÜ : Turkish Turkish Encyclopedic

Mimarlıkta taş, tuğla ya da mermerlerin, bir yapının, bir anıtın şu ya da bu bölümüyle olan bağıntılarına göre uygun bir biçimde yerleştirilmesi.*

ÖRGÜN : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: TürkçeCinsiyeti: ErkekAnlamı: Sıcak Gün

ÖRGÜTLENME : Turkish Turkish Encyclopedic

Örgütlenme, geniş anlamda, bir işin çeşitli yerlerde yapılmasını sağlamak için toplanan insanların oluşturduğu kuruluş; işletmede ise çalışmayı daha az yorucu ve daha verimli kılmak için basitleştirmek ve tüketiciye daha az bir para karşılığında daha çok mal ve hizmet sağlamaktır.*

ÖRTÜLÜ BÜTÇE : Turkish Turkish Encyclopedic

Ülke güvenliğini ve devletin itibarıyla ilgili hizmetlerde kullanılan ödenek.*

ÖRTÜN : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: TürkçeCinsiyeti: ErkekAnlamı: Ortanca Kardeş

ÖRÜMCEK : Turkish Turkish Encyclopedic

Örümceğimsiler sınıfından eklembacaklı hayvanlar.*