Turkish Turkish Encyclopedic
CAHİT : Turkish Turkish Encyclopedic
Kökeni: ArapçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: Cehdeden, Elinden Geldiği Kadar Çalışan
CAHİT KÜLEBİ : Turkish Turkish Encyclopedic
Türk şair.*
CAHİT SITKI TARANCI : Turkish Turkish Encyclopedic
Türk şair.*
CAHİZ : Turkish Turkish Encyclopedic
Kökeni: ArapçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: Gözü Pek, Yürekli, Cesur Kimse. Patlak Gözlü. Daha Çok Lakap Olarak Kullanılmıştır
CAHİD : Turkish Turkish Encyclopedic
Kökeni: ArapçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: Cehdeden, elinden geldiği kadar çalışan
CAHİDE : Turkish Turkish Encyclopedic
Kökeni: ArapçaCinsiyeti: KızAnlamı: Cehdeden, elinden geldiği kadar çalışan
CAHİT : Turkish Turkish Encyclopedic
Kökeni: ArapçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: Cehdeden, elinden geldiği kadar çalışan
CAHİZ : Turkish Turkish Encyclopedic
Kökeni: ArapçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: Gözü pek, yürekli, cesur kimse. Patlak gözlü. Daha çok lakap olarak kullanılmıştır
CAİSSON HASTALIĞI : Turkish Turkish Encyclopedic
TıpVurgun. Dalgıçlarda ve çok yükselen havacılarda atmosfer basıncının ani değişimlerine bağlı olarak meydana gelir. (e-k.2001)*
CAİZ : Turkish Turkish Encyclopedic
Olabilir, olur anlamında Arapça bir sözcüktür. Özellikle Şeyh-ül İslâm'ın fetvalarında İslâm hukukunca ( fıkıh ) yapılmasında sakınca ve engel olmayan eylemler için kullanılırdı. (*a.)*
CAİZE : Turkish Turkish Encyclopedic
Kökeni: ArapçaCinsiyeti: KızAnlamı: Armağan, Hediye. Yol Yiyeceği, Azık. Eski Şairlere Yazdıkları Methiyeler İçin Verilen Bahşiş
CALCANEUS : Turkish Turkish Encyclopedic
TıpTopuk kemiği. (e-k.2002)*
CALCULA : Turkish Turkish Encyclopedic
TıpKöprücük kemiği. (e-k.2001)*
CALİB : Turkish Turkish Encyclopedic
Kökeni: ArapçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: Çekici, Celbedici, Cazib
CALİBE : Turkish Turkish Encyclopedic
Kökeni: ArapçaCinsiyeti: KızAnlamı: Kendine Çeken, Celbeden, Çekici
CALP : Turkish Turkish Encyclopedic
Kökeni: ArapçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: Güçlü, kuvvetli, gayretli
CALİB : Turkish Turkish Encyclopedic
Kökeni: ArapçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: Çekici, celbedici, cazib
CALİBE : Turkish Turkish Encyclopedic
Kökeni: ArapçaCinsiyeti: KızAnlamı: Kendine çeken, celbeden, çekici
CAM : Turkish Turkish Encyclopedic
Kolay kırılabilen, sert ve saydam madde.Maddenin sıvı ile katı arasındaki özgün bir halidir.*
CAMİLER : Turkish Turkish Encyclopedic
Müslümanların toplu halde ibadet ettiği yapılar.Türkiyenin Önemli Camileri*
CAN : Turkish Turkish Encyclopedic
Anadolu'da İslâm tarikatlarında derviş adaylarına verilen ad. Mevlevilik de üç gün konuşmadan bir post üzerinde otururlar ve derviş olup olmamaya karar verirlerdi. Eğer tarikata katılmaya karar verirlerse, hemen hizmete başlarlardı. (*a.)*
CAN BARTU : Turkish Turkish Encyclopedic
Türk futbolcu.*
CANAL : Turkish Turkish Encyclopedic
Kökeni: TürkçeCinsiyeti: KızAnlamı: Gönül al. Kendini sevdir, sevilen biri ol
CANALP : Turkish Turkish Encyclopedic
Kökeni: TürkçeCinsiyeti: ErkekAnlamı: Özünde Yiğitlik, Güçlülük Olan Kimse. Cana Yakın Yiğit
CANAN : Turkish Turkish Encyclopedic
Kökeni: FarsçaCinsiyeti: KızAnlamı: Sevgili, Gönül Verilmiş, Sevilen Kadın
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani