Multilingual Turkish Dictionary Turkish Turkish Encyclopedic

CENAP ŞAHABETTİN : Turkish Turkish Encyclopedic

Türk şair ve yazar.*

CENEVİZ : Turkish Turkish Encyclopedic

İtalya'nın en büyük liman kenti. Bu özelliği Roma İmparatorluğu ile birlikte oluşmuş ve onunla birlikte gelişmiştir. 375 yılında başlayan ve Avrupa topraklarının yağmalanmasıyla, Avrupa'da bir alt üst oluşla sonuçlanan Avrupa Kavimler Göçü'nden sonra bağımsızlığına kavuştu ve cumhuriyet ile yönetilmeye başladı. Deniz ticareti ile uğraşan ve Doğu Akdeniz ile Karadeniz'de ticaret kolonileri kuran Ceneviz, Haçlı Seferleriyle etkinlik alanlarını daha da genişletmişti. Coğrafya Keşifleriyle geleneksel kervan ticaret yolları önemini yitirince, Cenevizliler de eski güç ve zenginlik-lerini yitirmeye başladılar. 1861 yılında Birleşik İtalya Krallığı'na katılıncaya dek, Fransa, Milano ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun egemenliğinde kalan Ceneviz, Kristof Kolomb, Andrea Doria, Giuseppe Mazzini ve Niccolo Paganini gibi ünlüleri yetiştirmiştir. (*a.)*

CENEVRE : Turkish Turkish Encyclopedic

İsviçre'nin Cenevre Kantonu'nun yönetim merkezi.*

CENGAVER : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: FarsçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: Savaşçı, silahşor. Savaşı seven, savaşkan, dövüşken

CENGEL : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: FarsçaCinsiyeti: ErkekAnlamı:Orman

CENGER : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: FarsçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: (bkz. Cengaver)

CENGİZ : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: TürkçeCinsiyeti: ErkekAnlamı: Cengiz Han. Moğol İmparatorluğu'nun Kurucusu, Asıl Adı Timuçin'dir. Moğolcada Çing Sıfatının Çoğulu Olarak, Güçlü, Kuvvetli Anlamındadır

CENGİZ AYTMATOV : Turkish Turkish Encyclopedic

?!

CENGİZ HAN : Turkish Turkish Encyclopedic

Moğal İmparatorluğu'nun kurucusu.*

CENGİZ : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: TürkçeCinsiyeti: ErkekAnlamı: Cengiz Han. Moğol İmparatorluğu'nun kurucusu, asıl adı Timuçin'dir. Moğolcada Çing sıfatının çoğulu olarak, güçlü, kuvvetli anlamındadır

CENK : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: FarsçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: Harp, savaş, kavga

CENKER : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: Farsça + TürkçeCinsiyeti: ErkekAnlamı: İyi Savaşan, Savaşçı

CENNET : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: KızAnlamı: Uçmak. Bahçe. Çok ferah ve havadar yer. Firdevs. Allah'a inanan, günah işlememiş veya günahlarından temizlenmiş olanların gireceği yer

CENTO : Turkish Turkish Encyclopedic

"Merkezi Antlaşma Teşkilatı"CENTO (CENtral Treaty Organization) Türkiye, İran Pakistan ve İngiltere arasında kurulmuş, Amerika Birleşik Devletleri'nin desteğine dayalı bir ortak güvenlik ve savunma antlaşmasıdır (
1979).*

CERAHAT : Turkish Turkish Encyclopedic

TıpAlyuvarlar, bakteri ve yıkılmış doku kalıntıları gibi iltihap ürünlerini kapsayan doku sıvısıdır. (e-k.2001)*

CEREHOR : Turkish Turkish Encyclopedic

Osmanlı ordusunda, Orhan Bey zamanında daha çok geri hizmetlerde kullanılmak üzere oluşturulan bir askeri birlik idi. Bunlar ücretli ve geçici birliklerdi. Sonradan askerlikle ilgileri kalmamış, yalnızca, kale onarımı, köprü kurulması ve madencilik gibi belli işler için ücretle toplanmaya başlanmışlardır. Bunlar ağır işlerde kullanıldıklarından zorla toplanırlar, çalışanlar ise işlerin ağırlığı nedeniyle sık sık kaçarlardı. (*a.)*

CEREN : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: TürkçeCinsiyeti: KızAnlamı: Ceylan

CERİB : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: Hububat İçin Kullanılan Bir Ölçek

CERİDE-İ HAVADİS : Turkish Turkish Encyclopedic

Osmanlı Devleti'nde yayınlanan ilk özel gazetesidir. William Churchill adlı İstanbul'da yaşayan bir İngiliz tarafından kurulmuştur. dört yapraktan oluşan ilk sayısı 1 Ağustos 1840'da çıktı. Önce 10 günde bir, sonra da haftalık olarak yayınlanan gazete 1864 yılına dek 212 sayı çıktı. Gazetenin temel amacı, Osmanlılar'ın Batılılaşmasına yardımcı olmaktır. Yönetmeni olan Churchill'in Kırım Savaşı'nı izlemeye gönderilme-sinden yararlanarak verdiği haberlerle kamuoyunun ilgisini çekmiş ve satışlarını ar-tırmıştır. Gazete bu evresinde hükümetten para yardımı gördüğü için yarı-resmi du-ruma gelmiştir. Ceride-i Havadis haftada bir, iki kez Ruzname adıyla bir yapraklık ekler vermeye başlamıştır. Gazetenin yazı kadrosunda Ahmet Zarifi, Emin Firdevsi, Sait Paşa, Mehmet Süreyya ve Ahmet Rasim gibi ünlü kalemler yer almıştır. (*a.)*

CERİR : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: İp, Halat. Yular Anlamında

CERİT : Turkish Turkish Encyclopedic

Kökeni: ArapçaCinsiyeti: ErkekAnlamı: Verimsiz Çorak Yer. Bekar

CERRAHİ : Turkish Turkish Encyclopedic

TıpTıbbın en eski dallarından biridir. İlaçla ya da başka tedavi yöntemleriyle iyileştirilemeyen hastalıkların, yaralanmaların, vücuttaki yapı bozukluklarının ameliyatla onarılmasına ya da hastalıklı organı kesip çıkararak iyileştirilmesine dayanır. (e-k.2001)*

CERRAHLIK : Turkish Turkish Encyclopedic

İnsan vücudu üzerinde elle bazı ameliyatlar yapmaya dayanan tıbbi işlem.*

CERUMEN : Turkish Turkish Encyclopedic

TıpKulak kiri. İnsan kulağında normal olarak bulunan balmumu kıvamındaki salgıdır. Bu salgının fazlalığı, kulak tıkanması ve geçici sağırlığa yol açar. (e-k.2001)*

CERVANTES : Turkish Turkish Encyclopedic

İspanyol yazar.*