Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish Hukuk

Turkish Turkish Hukuk
İLLÜZYON : Turkish Turkish Hukuk

Görünüşe göre gerçek sanılan, zihin yanılması

İLLİ : Turkish Turkish Hukuk

Sebebe bağlı nedeni bulunan

İLLİYET : Turkish Turkish Hukuk

Bir sonucu ortaya çıkaran eylem ve hareketle o sonuç arasındaki bağıntı

İLLİYET BAĞI : Turkish Turkish Hukuk

Nedensellik bağı; bir neden ile ortaya çıkan sonuç arasında ki bağıntı

İLSAK : Turkish Turkish Hukuk

Yapışma, yapıştırma

İLTİBAS : Turkish Turkish Hukuk

İki şeyin birbirine biri sanki öteki sanılacak kadar benzemesi

İLTİHAK : Turkish Turkish Hukuk

Katılma

İLTİSAK : Turkish Turkish Hukuk

Yapışma, bitişme, kavuşma

İLTİZAM : Turkish Turkish Hukuk

Bir vergi veya resmin toplanmasını belli bir ücret karşılığında bir kişiye bırakma sözleşmesi

İLTİZAM ETMEK : Turkish Turkish Hukuk

Gerekmek, gerektirmek, bağlamak

İLTİZAMAT : Turkish Turkish Hukuk

Osmanlı imparatorluğunda kamu gelirlerinin toplanması işi

İLTİZAMCI : Turkish Turkish Hukuk

Mültezim; kamu gelirlerini toplama yetkisine sahip kimse

İLTİZAMI : Turkish Turkish Hukuk

Bilerek, isteyerek, yapılma

İLZAM ETMEK : Turkish Turkish Hukuk

(...e) Mahkum olmak, bağlı olmak, bağlamak, gerektirmek

İLÇEBAY : Turkish Turkish Hukuk

Kaymakam

İM'AN : Turkish Turkish Hukuk

Çok dikkatli inceleme

İMAJ : Turkish Turkish Hukuk

Taklit, hayal, nitelendirme, görünüş

İMALE : Turkish Turkish Hukuk

Eğme, meyl ettirme

İMARET : Turkish Turkish Hukuk

Emirlik; bir kavmin, bir ülkenin başkanlığı; yoksullara yiyecek dağıtmak için kurulmuş hayır evi

İMATE : Turkish Turkish Hukuk

Ödürme, yoketme, ortadan kaldırma

İMDİ : Turkish Turkish Hukuk

Buna göre, şu halde, o halde

İMECE : Turkish Turkish Hukuk

Birçok kimsenin elbirliğiyle bir kişini işini görmesi, köy tarafından yapılması gerekli işleri köylünün yapması

İMGE : Turkish Turkish Hukuk

Hayal; gerçekleşmesi çok zor ve olanaksız olanı düşünme

İMHAL : Turkish Turkish Hukuk

Mühlet verilmesi; süre verilmesi; yeni süre verilmesi

İMLA : Turkish Turkish Hukuk

Doldurma, dikte etme