Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish Hukuk

Turkish Turkish Hukuk
KAZİYE : Turkish Turkish Hukuk

İş, husus, mesele, madde, dava, cümlecik

KAZİYYEİ MUHKEME : Turkish Turkish Hukuk

Kesin hüküm

KAİD : Turkish Turkish Hukuk

Yedeğine alan, yedekte çeken, komutan, süren, sevk ve idare eden

KAİF : Turkish Turkish Hukuk

Birden çok erkekle ilişkide bulunan kadının çocuğunun kime ait olduğunu belirleyen kimse

KAİL : Turkish Turkish Hukuk

Razı; razı olmuş; boyun eğmiş; söyleyen

KAİM : Turkish Turkish Hukuk

Başka bir şeyin yerine geçen

KAİN : Turkish Turkish Hukuk

Mevcut bulunan, var olan, oturan

KAŞANE : Turkish Turkish Hukuk

Büyük, süslü köşk; balıkçı kulubesi

KEBİR : Turkish Turkish Hukuk

Büyük, ulu, yaşlı

KEBİSE : Turkish Turkish Hukuk

Artık yıl; 366 gün çeken yıl

KEENLEMYEKÜN : Turkish Turkish Hukuk

Yokluk, butlan

KEFALET-İ MUALLAKA : Turkish Turkish Hukuk

Şarta bağlı kefalet

KEFALETİ BİL MAL : Turkish Turkish Hukuk

Mal ile kefillik

KEFALETİ BİNNEFİS : Turkish Turkish Hukuk

Bir kimsenin kendisini bir yere teslim ederek yaptığı kefillik

KEFALETİ MUKAYEDE : Turkish Turkish Hukuk

Bir kayda bağlı kefalet

KEFALETİ MUTLAKA : Turkish Turkish Hukuk

Bir kayıt ile bağlı bulunmayan kefillik

KEFALETİ MUVAKKATE : Turkish Turkish Hukuk

Geçici bir zaman için kefillik

KEFARET : Turkish Turkish Hukuk

Bir günahı bağışlatmak için verilen sadaka, yerine getirilen ceza; arınma

KEFF : Turkish Turkish Hukuk

Vazgeçme; çekme

KEFFARET : Turkish Turkish Hukuk

Bir günaha (suça) karşı tutulmak üzere yapılan şey

KEFİL-Bİ'L MAL : Turkish Turkish Hukuk

Bir malın ödenmesine (verilmesine) kefil olan kimse

KEFİLİ MELİ : Turkish Turkish Hukuk

Servet sahibi kefil

KEHHAL : Turkish Turkish Hukuk

Göze sürme çekme; vakıflarda göz hekimi