Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
AL KİRAZ ÜSTÜNE KAR YAĞMIŞ : Turkish Turkish

düşünülmeyen, beklenilmeyen şeylerin de olabileceğini anlatır

AL KIRMIZI ( YA DA KANLI) GÖMLEK GİZLENEMEZ : Turkish Turkish

gizli tutulması elde olmayan şeyler için söylenir

ALA : Turkish Turkish

karışık renkli, alaca

ALA : Turkish Turkish

açık kestanerenginde olan, °ela

ALA : Turkish Turkish

alabalığın kısaltılmış adı

ÂLÂ : Turkish Turkish

ıyi, pek iyi

ALA ALA : Turkish Turkish

kimi vakit toplu olarak yapılan işlerde bağrışarak söylenen "ala ala hey!" ünleminde geçer

ALA ALA ALA ALAYA KALKMAK : Turkish Turkish

ağrışarak gürültü etmeye kalkmak

ALABACAK : Turkish Turkish

ayağı sekili (at)

ALABALIK : Turkish Turkish

alabalıkgillerden, soğuk ve duru sularda yaşayan, eti turuncu ve lezzetli, 250 gramdan 2 kiloya kadar gelen bir tatlı su balığı (trutta faris)

ALABALIKGİLLER : Turkish Turkish

omurgalı hayvanlardan kemikli balıkların bir familyası

ALABANDA : Turkish Turkish

deniz teknelerinin iç yanları, borda karşıtı

ALABANDA ATEŞ : Turkish Turkish

geminin bir yanında bulunan toplarla birden ateş edilmesi

ALABANDA ÇEKMEK : Turkish Turkish

(askerlikte üst astı) görev konusunda azarlamak

ALABANDA ETMEK : Turkish Turkish

dümeni sağa ya da sola, sonuna dek çevirmek

ALABANDAYI YEMEK : Turkish Turkish

adamakıllı azarlanmak

ALABAŞ : Turkish Turkish

turpgillerden, şalgama benzeyen bir bitki (brassica oleracea gongylodes)

ALABİLDİĞİNE : Turkish Turkish

sınırsız, uçsuz bucaksız

ALABİLDİĞİNE : Turkish Turkish

aşırı derecede, gereğinden çok

ALABİLDİĞİNE : Turkish Turkish

olanca hızıyla

ALABORA : Turkish Turkish

geminin devrilecek kadar yan yatması

ALABORA : Turkish Turkish

ir serenin yatay durumdan düşey duruma getirilmesi

ALABORA : Turkish Turkish

selamlamak için filika küreklerinin yukarıya kaldırılması

ALABORA : Turkish Turkish

alığı toplamak için dalyan ağının yukarıya alınması

ALABORA OLMAK : Turkish Turkish

tekne devrilip ters dönmek