Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ALIŞ : Turkish Turkish

satın alma

ALIŞ : Turkish Turkish

kabul

ALIŞ FİYATI : Turkish Turkish

ir mal için alım karşılığı ödenen para ve üretim gereçleri fiyatı

ALIŞIK : Turkish Turkish

herhangi bir duruma alışmış olan

ALIŞIKLIK : Turkish Turkish

alışık olma durumu

ALIŞILMAK : Turkish Turkish

ir şeye alışmış duruma gelinmek

ALIŞILMIŞ : Turkish Turkish

her zamanki, °mutat: alışılmış davranış

ALIŞKAN : Turkish Turkish

alışkın

ALIŞKANLIK : Turkish Turkish

ir şeye alışmış olma durumu, °itiyat, °huy

ALIŞKANLIK : Turkish Turkish

ağımlılık, düşkünlük, tiryakilik, °iptila

ALIŞKANLIK : Turkish Turkish

yakınlık, arkadaşlık, °ünsiyet

ALIŞKANLIK : Turkish Turkish

ıç ve dış etkilerle eylem ve davranışların yinelenmesi, hep aynı biçimde gerçekleşmesi sonucu beliren, koşullanmış davranış

ALIŞKANLIK EDİNMEK : Turkish Turkish

ir şeyi sürekli yapar olmak, itiyat edinmek

ALIŞKI : Turkish Turkish

yapılmaya alışılmış davranış, alışma, °âdet

ALIŞKIN : Turkish Turkish

ir şeye ya da bir şey yapmaya alışmış olan

ALIŞMA : Turkish Turkish

alışmak eylemi, alışkı

ALIŞMAK : Turkish Turkish

ir eylemi yineleyerek kolaylıkla yapabilmek

ALIŞMAK : Turkish Turkish

yadırgamaz duruma gelmek

ALIŞMAK : Turkish Turkish

uyar duruma gelmek

ALIŞMAK : Turkish Turkish

sürekli ister olmak, bağımlı duruma gelmek

ALIŞMAK : Turkish Turkish

etkisini yitirmek

ALIŞMAK : Turkish Turkish

ir şeyi tadarak vazgeçememek, dadanmak

ALIŞMIŞ KUDURMUŞTAN BETERDİR : Turkish Turkish

alışılan bir şeyden kolayca vazgeçilemez

ALIŞTIRILMAK : Turkish Turkish

alışması sağlanmak, alışmasına neden olmak, marangozlukta tahtaya biçim vermek

ALIŞTIRMA : Turkish Turkish

alıştırmak eylemi