Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ALYANS : Turkish Turkish

nişan yüzüğü

ALYUVAR : Turkish Turkish

kana al rengini veren, çekirdeksiz, yuvarlak, küçük göze, °eritrosit

ALZAYMIR HASTALIĞI : Turkish Turkish

daha çok kırk altmış yaşları arasında, derin zihin bozukluğu biçiminde kendini gösteren bir sinir sistemi hastalığı, erken bunama

AM : Turkish Turkish

ferç, °vajina

AM : Turkish Turkish

amerikyum'un simgesi

ÂM : Turkish Turkish

genel, genelleme

AMA : Turkish Turkish

çelişkili ve tutarsız iki tümceyi birbirine bağlamaya yarar

AMA : Turkish Turkish

uyarma ya da koşul niteliğinde olan bir tümceyi, başka bir tümceye bağlamaya yarar

AMA : Turkish Turkish

eklenmeyen bir sonucu anlatan iki tümceyi, neden durumunda olan tümceye bağlar

AMA : Turkish Turkish

ir yargıyı ya da bir buyruğu pekiştirmek için de kullanılır

AMA : Turkish Turkish

kimi vakit dikkati çekmek için tümcenin sonuna getirilir

ÂMÂ : Turkish Turkish

görmez, kör

AMABİLE : Turkish Turkish

ir parçanın sevimli ve ruhu okşayıcı biçimde çalınacağını anlatır

AMAÇ : Turkish Turkish

erişilmek istenen sonuç, erek, °gaye, °maksat

AMAÇ EDİNMEK : Turkish Turkish

ir amaca ulaşma isteğinde bulunmak

AMAÇ GÜTMEK : Turkish Turkish

ir amacı gerçekleştirmeye çalışmak

AMAÇLAMA : Turkish Turkish

amaçlamak eylemi, hedef alma, °istihdaf

AMAÇLAMAK : Turkish Turkish

ir amaca ulaşmayı istemek, °istihdaf etmek

AMAÇLI : Turkish Turkish

amacı olan, gayeli

AMAÇLILIK : Turkish Turkish

amaçlı olma durumu

AMAÇSIZ : Turkish Turkish

amacı olmayan, gayesiz

AMAÇSIZLIK : Turkish Turkish

amaçsız olma durumu

AMADE : Turkish Turkish

(bir işi yapmaya) hazır

AMAL, -Lİ : Turkish Turkish

ışlemler, eylemler, yapılan işler

AMALGAM : Turkish Turkish

malgama