Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ISLATMAK : Turkish Turkish

dayak atmak, dövmek

ISLAV : Turkish Turkish

slav

ISLAVCA : Turkish Turkish

slavca

İŞLEK : Turkish Turkish

çok işleyen, canlı, hareketli

İŞLEK : Turkish Turkish

özenmeden, çabuk yazıldığı halde okunaklı ve güzel olan (yazı)

İŞLEK EKLER : Turkish Turkish

irçok sözcükte görülen, sözcük türetmede çok kullanılan yapım ekleri

İŞLEKLİK : Turkish Turkish

işlek olma durumu

İŞLEM : Turkish Turkish

ir işi sonuçlandırmak için yapılan iş ya da uygulamaların tümü, °muamele

İŞLEM : Turkish Turkish

sayıları belirli birtakım kurallara uygun olarak, birbiri üzerine etkilendirme yöntemi

İŞLEM : Turkish Turkish

özdek üzerinde her türlü değişim yapma eylemi, °muamele

İŞLEM : Turkish Turkish

ham ya da ara malları ve özdekleri fiziksel, kimyasal değişiklerle daha uygun, kullanılır duruma getirme, °muamele

İŞLEMCİ : Turkish Turkish

ilgisayarda komutları yorumlayan ve yürüten birim

İSLEME : Turkish Turkish

ıslemek eylemi

İŞLEME : Turkish Turkish

ışlemek eylemi

İŞLEME : Turkish Turkish

ınce ve süslü el işi, °nakış

İŞLEME : Turkish Turkish

herhangi bir konuyu ele alarak inceleme

İŞLEME : Turkish Turkish

ınce ve süslü işlenmiş

İŞLEME : Turkish Turkish

ir filmdeki gizli görüntüyü ortaya çıkarmak için, gümüş bromürlü tabakanın laboratuvarda çeşitli kimyasal işlemlerden geçirilmesi

İŞLEMECİ : Turkish Turkish

elle, oyma, nakış vb. yapan kimse

İŞLEMECİLİK : Turkish Turkish

ışlemecinin işi

İSLEMEK : Turkish Turkish

ise tutup karartmak

İŞLEMEK : Turkish Turkish

ir şeye emek vererek onu daha elverişli bir duruma getirmek

İŞLEMEK : Turkish Turkish

ıçine girmek, etkilemek, nüfuz etmek

İŞLEMEK : Turkish Turkish

ışlevini yerine getirmek, çalışmak

İŞLEMEK : Turkish Turkish

ıyi çalışmak, müşterisi bol olmak