Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
İŞLEMEK : Turkish Turkish

durağan durumdan devinir duruma geçmek, çalışmak

İŞLEMEK : Turkish Turkish

ir konuyu, temayı ele alarak geliştirmeye çalıştırmak

İŞLEMEK : Turkish Turkish

herhangi bir konuyu ele alarak incelemek, öğretmek

İŞLEMEK : Turkish Turkish

düşüncelerini herhangi birine etkileyerek benimsetmek

İŞLEMEK : Turkish Turkish

ışlek, etkin durumda olmak

İŞLEMEK : Turkish Turkish

(çıban) olgunlaşma yolunda olmak

İŞLEMEK : Turkish Turkish

(yara) kapanmak

İŞLEMEK : Turkish Turkish

gidip gelmek

İŞLEMEK : Turkish Turkish

şakayla kandırılmak ve bunu anlayamamak

İŞLEMELİ : Turkish Turkish

üstünde işlemeler bulunan

İŞLEMSEL : Turkish Turkish

ışlem özelliği taşıyan

İŞLENEBİLİR : Turkish Turkish

ışlenme özelliği olan

İŞLENİŞ : Turkish Turkish

ışlenmek eylemi ya da biçimi

İSLENME : Turkish Turkish

ısli duruma gelme

İŞLENME : Turkish Turkish

ışlenmek eylemi

İSLENMEK : Turkish Turkish

ısli duruma gelmek

İŞLENMEK : Turkish Turkish

ışlemek eylemi yapılmak

İŞLENTİ : Turkish Turkish

faiz

İŞLERLİK : Turkish Turkish

gereken sonucu verecek nitelikte çalışma durumu

İŞLERLİK KAZANMAK : Turkish Turkish

(bir şey) gereken, istenilen sonucu verecek niteliğe dönüşmek

İŞLETİLMEK : Turkish Turkish

ışletmek eylemi yapılmak

İŞLETİŞ : Turkish Turkish

ışletmek eylemi ya da biçimi

İŞLETME : Turkish Turkish

ışletmek eylemi

İŞLETME : Turkish Turkish

tarım, sanayi, ticaret, bankacılık gibi iş alanlarında kâr amacıyla biranamal yatırılarak kurulan kurum

İŞLETME : Turkish Turkish

u kuruluşu verimli bir duruma getirip kazanç saşlama yöntemi