Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
İŞLEVCİLİK : Turkish Turkish

algının öncelikle gereksinimler ve coşkulara dayalı etkinliklerin sonucu olduğunu savunan görüş, görevcilik, °fonksiyonalizm

İŞLEVDEŞ : Turkish Turkish

ortak işlevleri olanlardan her biri

İŞLEVLİ : Turkish Turkish

işlevi olan

İŞLEVSEL : Turkish Turkish

ışlevle ilgili

İŞLEVSELLİK : Turkish Turkish

ışlevsel olma durumu

İŞLEVSİZ : Turkish Turkish

ışlevi olmayan

İŞLEVSİZLEŞMEK : Turkish Turkish

ışlevini yerine getiremez duruma gelmek, işlevini yitirmek

İŞLEVSİZLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

ışlev yapamaz duruma getirmek

İŞLEVSİZLİK : Turkish Turkish

ışlevsiz olma durumu

İŞLEYİM : Turkish Turkish

sanayi, °endüstri

İŞLEYİMSEL : Turkish Turkish

ışleyimle ilgili, °endüstriyel

İŞLEYİŞ : Turkish Turkish

ışlemek eylemi ya da biçimi

İSLİ : Turkish Turkish

ısi olan, islenmiş, is bulaşmış

İSLİ : Turkish Turkish

ıs verecek biçimde

İŞLİ : Turkish Turkish

üzeri nakışlı

İŞLİK : Turkish Turkish

zanaatçıların ya da resim, yontu gibi sanatlarla uğraşanların çalıştıkları yer, °atölye

İŞLİK : Turkish Turkish

gömlek

ISLIK : Turkish Turkish

dudakları büzerek çıkarılan ses

ISLIK : Turkish Turkish

ınce ve tiz ses

ISLIK : Turkish Turkish

ir hayvan ya da bir şeyin çıkardığı ince ve tiz ses

ISLIK ÇALMAK : Turkish Turkish

islık sesi çıkarmak

ISLIKÇIKUŞ : Turkish Turkish

ormanlarda yaşayan, ezgili ötüşüyle tanınan bir kuş türü

ISLIKLAMAK : Turkish Turkish

irine karşı ıslık çalarak sevilmediğini, istenmediğini ya da beğenilmediğini belli etmek, protesto etmek

ISLIKLANIŞ : Turkish Turkish

islıklanmak eylemi ya da biçimi

ISLIKLANMAK : Turkish Turkish

islıklamak eylemi yapılmak ya da ıslıklamak eylemine konu olmak