Multilingual Turkish Dictionary Turkish Turkish

İSPİRALYA : Turkish Turkish

gemi kamaralarını aydınlatmak için güvertelerde açılan küçük yuvarlak camlı kaporta

İSPİRTO : Turkish Turkish

ıçinde etilalkol bulunan yakıt, dezenfekte edici madde vb. olarak kullanıla nürün

İSPİRTO : Turkish Turkish

içki

İSPİRTO OCAĞI : Turkish Turkish

yakıt olarak mavi ispirtonun kullanıldığı küçük ocak, °kamineto

İSPİRTOCU : Turkish Turkish

ıspirto içen kimse

İSPİRTOLU : Turkish Turkish

ıspirtosu olan

İSPİRTOLUK : Turkish Turkish

- ispirto ocağı

İSPİT : Turkish Turkish

- jant

İSPİYON : Turkish Turkish

irinin gizlerini, eylemlerini, düşüncelerini gözleyip yetkililere bildirerek çıkar sağlayan kimse, ihbarcı

İSPİYON : Turkish Turkish

irinin gizlerini, eylemlerini, düşüncelerini gözleyip yetkililere bildirerek çıkar sağlayan kimse, ihbarcı

İSPİYON ETMEK : Turkish Turkish

ispiyonlamak

İSPİYONCU : Turkish Turkish

irini ispiyon eden kimse; ispiyon, ihbarcı

İSPİYONCULUK : Turkish Turkish

ıspiyonun yaptığı iş

İSPİYONLAMA : Turkish Turkish

ıspiyonlamak eylemi

İSPİYONLAMAK : Turkish Turkish

irinin gizlerini, eylemlerini, düşüncelerini gözleyerek yetkili kişilere bildirmek, ulaştırmak, ihbar etmek

İŞPORTA : Turkish Turkish

gezici satıcıların mallarını koymaya yarayan yayvan sepet ya da bu işi gören ona benzer araç, sergi

İŞPORTA : Turkish Turkish

açıkta yapılan satış

İŞPORTA MALI : Turkish Turkish

değersiz, niteliksiz mal

İŞPORTACI : Turkish Turkish

ışportayla mal satan satıcı

İŞPORTACILIK : Turkish Turkish

ışportada mal satma işi

İŞPORTAYA DÜŞMEK : Turkish Turkish

değerini yitirip çok ucuzlamak, herkes tarafından kullanılmak

İSPRİTİZMA : Turkish Turkish

uhun ölmediğine inanan, gereğinde ölülerin ruhlarıyla ilişki kurulabileceğini ileri süren inanış

İSPRİTİZMACI : Turkish Turkish

ıspritizmayla uğraşan kimse

İSRAF : Turkish Turkish

gereksiz yere para, zaman, emek vb. yi harcama, savurganlık, tutumsuzluk

İSRAF ETMEK : Turkish Turkish

gereksiz yere harcamak, savurganlık etmek, tutumsuzluk etmek