Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
İSTİBAT ETMEK : Turkish Turkish

ıraksamak, uzaksamak

İSTİBDAT : Turkish Turkish

uyruklarına hiçbir hak ve özgürlük tanımayan sınırsız monarşi, baskıcı yönetim, zorbacı yönetim, despotluk, °despotizm

İSTİBDAT DEVRİ : Turkish Turkish

ii. abdülhamit'in
1908 yılları arasında süren baskıcı yönetim dönemi

İSTİCAL ETMEK : Turkish Turkish

ivmek, acele etmek

İSTİCAL, -Lİ : Turkish Turkish

ıvedilik, acele etme, °müstaceliyet

İSTİCAR : Turkish Turkish

kirayla tutma, kiralama

İSTİCAR ETMEK : Turkish Turkish

kiralamak

İSTİCVAP : Turkish Turkish

sorguya çekme, sorgu

İSTİDA : Turkish Turkish

dilekçe, °arzuhal

İSTİDANAME : Turkish Turkish

esmi bir oruna yazılan dilekçe (yazısı)

İSTİDAT : Turkish Turkish

yaradılıştan gelen ya da sonradan edinilmiş yetenek

İSTİDAT : Turkish Turkish

yeteneği olan kimse

İSTİDAT : Turkish Turkish

eğilim, uygunluk

İSTİDATLI : Turkish Turkish

ıstidadı olan, yetenekli, kabiliyetli

İSTİDLAL ETMEK : Turkish Turkish

kanıtlara dayanarak bir sonuca varmak

İSTİDLAL, -Lİ : Turkish Turkish

ir konuda kanıtlara dayanarak sonuç çıkarma, akıl yürütme

İSTİDLAL, -Lİ : Turkish Turkish

çıkarım

İSTİF : Turkish Turkish

üst üste eşya konularak yapılan düzgün yığın

İSTİF : Turkish Turkish

kereste, tahta gibi ağaç ürünlerini kurutmak ya da bekletmek amacıyla belirli düzenlerde üst üste dizerek yapılan yığın

İSTİF : Turkish Turkish

stok

İSTİF ETMEK : Turkish Turkish

yıkılmayacak bir biçimde, düzgünce yerleştirmek

İSTİF ETMEK : Turkish Turkish

stok etmek

İSTİFA : Turkish Turkish

kendi isteğiyle görevden ayrılma, çekilme, işinden ayrılma

İSTİFA : Turkish Turkish

ışten ayrılma isteğini bildiren dilekçe

ISTIFA : Turkish Turkish

ayıklanma