Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
İSTİFA ETMEK : Turkish Turkish

(işinden) çekilmek

İSTİFADE : Turkish Turkish

yararlanma, faydalanma

İSTİFADE ETMEK : Turkish Turkish

yararlanmak

İSTİFADELİ : Turkish Turkish

yarar sağlayan, yararlı, kazançlı

İSTİFAYI BASMAK : Turkish Turkish

herhangi bir nedenle görevinden ani bir kararla çekilmek

İSTİFÇİ : Turkish Turkish

malları, eşyayı istif eden görevli

İSTİFÇİ : Turkish Turkish

ıstifçilik yapan, stokçu

İSTİFÇİLİK : Turkish Turkish

ıstif yapma işi

İSTİFÇİLİK : Turkish Turkish

ıleride bulunmayacağı ya da pahalılaşacağı düşüncesiyle çok mal yığarak piyasada sıkıntıya yol açma, stokçuluk

İSTİFHAM : Turkish Turkish

(zihinde beliren) soru

İSTİFİNİ BOZMAMAK : Turkish Turkish

aldırış etmeyip durum ve davranışını hiç değiştirmemek

İSTİFLEME : Turkish Turkish

ıstiflemek eylemi

İSTİFLEMEK : Turkish Turkish

düzgün bir biçimde üst üste yığmak

İSTİFLEMEK : Turkish Turkish

stok etmek

İSTİFLENİŞ : Turkish Turkish

ıstiflenmek eylemi ya da biçimi

İSTİFLENME : Turkish Turkish

ıstiflenmek eylemi

İSTİFLENMEK : Turkish Turkish

istiflemek eylemi yapılmak

İSTİFLETMEK : Turkish Turkish

ıstifleme işini yaptırmak, istiflenmesini sağlamak

İSTİFLEYİCİ : Turkish Turkish

ıstifleme işini yapan kimse

İSTİFLEYİŞ : Turkish Turkish

ıstiflemek eylemi ya da biçimi

İSTİFRAĞ : Turkish Turkish

kusma

İSTİFRAĞ ETMEK : Turkish Turkish

kusmak

İSTİFSAR : Turkish Turkish

ir şeyin açıklanmasını, aydınlığa kavuşmasını isteme, anlamaya çalışma, sorma

İSTİFSARI HATIR : Turkish Turkish

hal hatır sorma

İŞTİGAL ETMEK : Turkish Turkish

uğraşmak, ilgilenmek, meşgul olmak