Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
İZİN, -ZNİ : Turkish Turkish

ir kimseye çalıştığı yerce verilen tatil

İZİNE DÖNMEK : Turkish Turkish

ir karar ya da yargıdan geri dönmek, bir karardan vazgeçmek, rücu etmek

İZİNE UYMAK : Turkish Turkish

düşünce ve davranışlarını benimsemek

İZİNİ KAYBETMEK : Turkish Turkish

ir kimse hakkında bilgi alamamak

İZİNLİ : Turkish Turkish

ızin alarak belli bir süre için bir yerden ayrılmış, °mezun

İZİNNAME : Turkish Turkish

ırakma ya da çıkarma kâğıdı

İZİNNAME : Turkish Turkish

ir nikâhın kıyılması için kadı tarafından verilen izin kâğıdı

İZİNSİZ : Turkish Turkish

ızin almadan yapılan

İZİNSİZ : Turkish Turkish

ceza olarak tatil günü çıkmasına izin verilmeyen (yatılı öğrenci)

İZİNSİZ : Turkish Turkish

u cezanın adı

İZİNSİZ : Turkish Turkish

ızin almadan

İZİNSİZLİK : Turkish Turkish

izinsiz olma durumu

İZLEK : Turkish Turkish

ir sanat yapıtında işlenen, geliştirilen anadüşünce, °tema

İZLEK : Turkish Turkish

keçiyolu, °patika

İZLEKSEL : Turkish Turkish

ızlek bakımından

İZLEM : Turkish Turkish

ızlemek eylemi, izleme, °takip

İZLEME : Turkish Turkish

ızlemek eylemi, °takip

İZLEMEK : Turkish Turkish

irinin ya da bir şeyin arkasından gitmek, takip etmek

İZLEMEK : Turkish Turkish

(zaman, süre, sıra vb. için) sonra gelmek, arkasından gelmek; olmak

İZLEMEK : Turkish Turkish

ir olayın gelişimini gözden geçirmek

İZLEMEK : Turkish Turkish

eğlenmek, görmek, öğrenmek için bakmak, seyretmek

İZLEMEK : Turkish Turkish

elirli bir yönde gitmek

İZLEMEK : Turkish Turkish

gözlemek, incelemek

İZLEMEK : Turkish Turkish

elirli bir tutum, davranış ya da düşünceyi benimsemek

İZLEMEK : Turkish Turkish

ir şeye uymak, bağlı olmak