Turkish Turkish
İZMARİT, -Tİ : Turkish Turkish
ızmaritgillerden, pullu ve kılçıklı bir çeşit ufak balık (maena vulgaris)
İZMARİT, -Tİ : Turkish Turkish
ıçilmiş sigara artığı
İZMARİTÇİ : Turkish Turkish
sigara izmaritlerini toplayıp içen kimse
İZMARİTGİLLER : Turkish Turkish
örnek hayvanı izmarit olan kemikli balıklar familyası
İZMİHLAL, -Lİ : Turkish Turkish
yıkılma, çökme
İZOBAR : Turkish Turkish
eşbasınç
İZOBAR EĞRİSİ : Turkish Turkish
- eşbasınç eğrisi
İZOGAMİ : Turkish Turkish
dişi ve erkek gametlerin özdeş olduğu eşeyli üreme biçimi
İZOGONAL : Turkish Turkish
- eşaçılı
İZOHİPS : Turkish Turkish
eşyükselti
İZOHİPS EĞRİSİ : Turkish Turkish
- eşyükselti eğrisi
İZOLASYON : Turkish Turkish
yalıtım, °tecrit
İZOLATÖR : Turkish Turkish
yalıtkan
İZOLE : Turkish Turkish
yalıtılmış, tecrit edilmiş
İZOLE BANT : Turkish Turkish
akım geçirilecek çıplak elektrik tellerini, birbirlerinden ya da başka iletkenlerden yalıtmak için kullanılan sargı
İZOLE ETMEK : Turkish Turkish
yalıtmak
İZOLE ETMEK : Turkish Turkish
yalnız bırakmak
İZOMER : Turkish Turkish
aynı oranlarda bileşmiş aynı elementlerden oluşan, fakat moleküllerinde atom gruplaşmaları değişik olduğu için birbirlerinden farklı özellikler gösteren (maddeler)
İZOMERİ : Turkish Turkish
ızomer cisimlerin niteliği
İZOMERİK : Turkish Turkish
ızomeri ile ilgili olan
İZOMERLEŞME : Turkish Turkish
ir maddeden bunun izomeri olan başka bir maddeye doğrudan doğruya ya da kimyasal bir etkiyle geçme
İZOMETRİ : Turkish Turkish
- eşölçüm
İZOMETRİK : Turkish Turkish
- eşölçülü
İZOMORF : Turkish Turkish
eşbiçim
İZOMORFİK : Turkish Turkish
eşbiçimli
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani