Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
JORJET : Turkish Turkish

u kumaştan yapılmış olan

JÜBİLE : Turkish Turkish

eski ahit'e göre yahudilerde, elli yılda bir tanrı'ya ve dinlenmeye ayrılan yıl

JÜBİLE : Turkish Turkish

katoliklerde, roma'ya hacca gidenlerin, kilisece günahlarının tam olarak bağışlandığı yıl

JÜBİLE : Turkish Turkish

ir meslekte uzun bir süre başarılı olarak çalışanlar onuruna düzenlenen tören

JUDO : Turkish Turkish

jiujitsudan gelişmiş, silahsız olarak, tutmalara, fırlatmalara, hareketsiz bırakmalara dayanan japon kökenli dövüş sporu

JUDOCU : Turkish Turkish

judo yapan ya da öğreten kimse

JUL : Turkish Turkish

ir cisim üzerine uygulanan bir nevtonluk kuvvetin uygulama noktasını, kendi doğrultusunda bir metre değiştiren iş birimi

JÜPİTER : Turkish Turkish

gezegenlerin en büyüğü ve güneşe yakınlık bakımından beşincisi, erendiz, °müşteri

JÜPON : Turkish Turkish

giysi altına giyilen etek

JÜRİ : Turkish Turkish

seçiciler kurulu, seçici kurul

JÜRİ : Turkish Turkish

yargıcılar kurulu

JURNAL : Turkish Turkish

iriyle ilgili olarak yetkililere verilen kötüleme, kovlama yazısı

JURNAL : Turkish Turkish

yaşananların günü gününe yazıldığı defter, günlük

JURNAL : Turkish Turkish

gazete

JURNAL ETMEK : Turkish Turkish

iriyle ilgili olarak yetkililere kötüleme, kovlama yazısı vermek ya da böyle bir bilgiyi iletmek

JURNALCI : Turkish Turkish

jurnal ederek yetkililere, yöneticilere yaranmaya çalışan (kimse)

JURNALCILIK : Turkish Turkish

jurnalcının yaptığı iş

JURO : Turkish Turkish

ıkinci çağın triasla kretase arasında kalan dönemi

JÜT : Turkish Turkish

ihlamurgillerden, hindistan ve bengaldeş'te yetişen, ip ve çuval yapı- mında kullanılan, liflerinden yararlanılan bir bitki (corchorus capsularis)

JÜT : Turkish Turkish

u bitkinin liflerinden yapılan dokuma

K : Turkish Turkish

potasyum'un simgesi

K, K : Turkish Turkish

türk abecesinin on dördüncü harfi. "ke" adı verilen bu harf, sesbilim bakımından ince ünlülerle öndamak, kalın ünlülerle artdamak ünsüzlerinin ötümsüzüdür

KABA : Turkish Turkish

özensiz, gelişigüzel yapılmış, °sakil

KABA : Turkish Turkish

taneleri iri

KABA : Turkish Turkish

terbiyesi, görgüsü kıt, nezaketsiz