Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
KADİFEMSİ : Turkish Turkish

kadifeye benzeyen ya da kadife yumuşaklığında olan

KADIKÖYTAŞI, -NI : Turkish Turkish

kuvars ve opal liflerinden oluşan, mühür ve süs eşyası yapımında kullanılan yarı billur silis

KADILIK : Turkish Turkish

kadı olma durumu ya da kadının görevi

KADILIK : Turkish Turkish

ir kadının, davalarına baktığı il sınırları içindeki bölge

KADİM : Turkish Turkish

aşlangıcı olmayan, eski, °ezeli

KADIN : Turkish Turkish

dişi cinsten erişkin insan, erkek ya da "adam" karşıtı

KADIN : Turkish Turkish

genç kızlıktan çıkmış erişkin hanım

KADIN : Turkish Turkish

"hanım" anlamında kullanılan bir san

KADIN : Turkish Turkish

analık ya da ev yönetimi bakımından gereken erdemleri olan

KADIN : Turkish Turkish

sevgili, eş

KADIN : Turkish Turkish

hizmetçi, gündelikçi

KADIN AVCISI : Turkish Turkish

kadınları baştan çıkaran erkek

KADIN BERBERİ : Turkish Turkish

kadınların saçını kesen ve saç tuvaleti yapan berber, °kuaför

KADIN DOĞUM À : Turkish Turkish

kadındoğum

KADIN KADINA : Turkish Turkish

yalnız kadınlar arasında

KADIN KADINCIK : Turkish Turkish

evinin işini iyi yöneten, hanımefendi, terbiyeli, ağırbaşlı kadın

KADIN NİNE : Turkish Turkish

üyükanne

KADIN NİNE : Turkish Turkish

yaşı epey ilerlemiş kadın

KADIN OLMAK : Turkish Turkish

kızlığını yitirmek

KADIN OLMAK : Turkish Turkish

(kadın) evini, kocasını yönetmesini iyi bilmek

KADINBAĞI : Turkish Turkish

kadının aylık dölyatağı kanamasında kullanılan gereç

KADINBAĞI À : Turkish Turkish

kadınbağı

KADINBUDU, -NU : Turkish Turkish

yumurtaya bulanarak yağda kızartılan bir tür pirinçli köfte

KADINCA : Turkish Turkish

kadına yakışır (biçimde)

KADINCAĞIZ : Turkish Turkish

sözü edilen kadın için sevgi ve acıma duygusuyla söylenir