Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
KAFA : Turkish Turkish

kavrama ve anlama yeteneği, °zekâ, °zihin

KAFA : Turkish Turkish

ellek, düş gücü, zekâ gibi zihinsel yetilerin tümü

KAFA : Turkish Turkish

zıpzıp taşının büyük boyu

KAFA : Turkish Turkish

mekanik bir bütünün parçası

KAFA BULMAK : Turkish Turkish

(biriyle) alay ederek neşelenmek

KAFA ÇIKIŞI : Turkish Turkish

ayaktopunda topa, kafa ile yapılan vuruş

KAFA CİLALAMAK : Turkish Turkish

içki içmek

KAFA DENGİ : Turkish Turkish

görüş ve anlayışları birbirine uymuş kimselerden her biri

KAFA DİNLEMEK : Turkish Turkish

zihni yoran sorunlardan uzak kalmak

KAFA GÖZ YARMAK : Turkish Turkish

eceriksizlik göstermek

KAFA KAFAYA VERMEK : Turkish Turkish

iki ya da birkaç kişi bir kenara çekilip konuşmak

KAFA KALMAMAK : Turkish Turkish

zihin yorularak çalışmaz olmak

KAFA PATLATMAK : Turkish Turkish

ir konu üzerinde pek çok düşünmek

KAFA SALLAMAK : Turkish Turkish

doğru ya da yanlış her şeye evet demek

KAFA ŞİŞİRMEK : Turkish Turkish

gürültü ya da gevezelikle bir kimseyi tedirgin etmek

KAFA TUTMAK : Turkish Turkish

oyun eğmemek, karşı gelmek, diklenmek

KAFA ÜTÜLEMEK : Turkish Turkish

çok laf edip tedirgin etmek

KAFA YOK! : Turkish Turkish

akıl, düşünce yok; akılsız!

KAFA YORMAK : Turkish Turkish

ir iş, bir konu üzerinde çokça düşünmek

KAFADAN ATMAK : Turkish Turkish

ir konu üzerinde inceleme yapmadan rasgele konuşmak

KAFADAN GAYRİMÜSELLAH : Turkish Turkish

akılsız, aklında bozukluk olan

KAFADAN KONTAK : Turkish Turkish

düşüncesiz, mantıksız iş gören

KAFADANBACAKLILAR : Turkish Turkish

yumuşakçaların, baş bölgelerinde sert bir gagası ve çekmenli sekiz kolu bulunan önemli bir sınıfı

KAFADAR : Turkish Turkish

görüş ve anlayışları birbirine uyan kimselerden her biri

KAFADARLIK : Turkish Turkish

kafadar olma durumu