Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
KAFASINA SÖZ GİRMEMEK : Turkish Turkish

çok aptal ya da inatçı olmak

KAFASINA SÖZ GİRMEMEK : Turkish Turkish

önemsememek

KAFASINA VUR, EKMEĞİNİ (LOKMASINI) ELİNDEN AL : Turkish Turkish

uysal ve sessiz kimseler için söylenir

KAFASINA VURA VURA : Turkish Turkish

zorla, isteyip istemediğine bakmadan

KAFASINA VURMAK : Turkish Turkish

(içki) çok etkilemek

KAFASINDA TUTMAK : Turkish Turkish

ir şeyi unutmamak, aklında tutmak

KAFASINDAN ÇIKARMAK : Turkish Turkish

ir şeyi unutmak ya da ondan vazgeçmek

KAFASINDAN GEÇİRMEK : Turkish Turkish

elli belirsiz düşünmek

KAFASINI EZMEK : Turkish Turkish

zararlı olabilecek bir eylemi, bir durumu başlangıçta yok etmek, etkisiz duruma getirmek

KAFASINI KALDIRMAK : Turkish Turkish

karşı gelmek, başkaldırmak

KAFASINI KULLANMAK : Turkish Turkish

akıllıca davranmak

KAFASINI KURCALAMAK : Turkish Turkish

düşündürmek

KAFASINI SOKMAK : Turkish Turkish

arınabilecek bir yere yerleşmek

KAFASINI TOPLAMAK : Turkish Turkish

sağlıklı düşünebilir olmak

KAFASININ BİR TAHTASI NOKSAN (OLMAK) : Turkish Turkish

ussal durumunda bozukluk olmak

KAFASININ DİKİNE GİTMEK : Turkish Turkish

hiçbir öğüde kulak asmayarak aklına koyduğunu yapmak

KAFASIZ : Turkish Turkish

kafası olmayan

KAFASIZ : Turkish Turkish

düşünüşü, anlayışı ve kavrayışı kıt olan, anlayışsız, kavrayışsız

KAFASIZLIK : Turkish Turkish

kafasız olma durumu, anlayışsızlık, kavrayışsızlık

KAFATASÇI : Turkish Turkish

kafatasçılıktan yana olan (kimse, görüş), ırkçı

KAFATASÇILIK : Turkish Turkish

ulus kavramını, ülkü, dil ve kültüre değil de, budun kavramına ve dolayısıyla kafatası biçimine bağlayan ırkçı görüş, ırkçılık

KAFATASI, -NI : Turkish Turkish

ınsanda ve omurgalılarda içinde beyin bulunan, başın kemik bölümü

KAFAYI (YERE) VURMAK : Turkish Turkish

hastalanıp yatağa düşmek

KAFAYI (YERE) VURMAK : Turkish Turkish

uyumak için yatmak

KAFAYI BULMAK : Turkish Turkish

sarhoş olmak, neşesi, keyfi yerine gelmek