Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
KAFETERYA : Turkish Turkish

kahve ve benzeri içecekler satılan yer

KÂFİ : Turkish Turkish

yeterli, yetecek ölçüde olan

KÂFİ : Turkish Turkish

yeter, yetişir, artık istemez!

KÂFİ GELMEK : Turkish Turkish

yetmek, yetişmek

KAFİLE : Turkish Turkish

irlikte yolculuk eden topluluk

KAFİLE : Turkish Turkish

aynı yöne giden taşıt ya da yolcu topluluğu, °konvoy

KAFİLE : Turkish Turkish

sırayla gönderilen şeylerin her bir bölüğü

KÂFİR : Turkish Turkish

tanrı'nın varlığını yadsıyan (kimse)

KÂFİR : Turkish Turkish

genellikle hıristiyanlara verilen ad

KÂFİR : Turkish Turkish

acımasız, zalim

KÂFİR : Turkish Turkish

sevilen birine takılmak için, sitem yollu kullanılır

KÂFİRLİK : Turkish Turkish

kâfir olma durumu

KAFİYE : Turkish Turkish

uyak

KAFİYELİ : Turkish Turkish

uyaklı, °mukaffa

KAFİYESİZ : Turkish Turkish

uyaksız

KAFKASYALI : Turkish Turkish

kafkasya halkından olan (kimse)

KAFTAN : Turkish Turkish

genellikle ipekli kumaştan yapılan bir çeşit uzun, süslü üst giysisi

KAFTANLI : Turkish Turkish

kaftanı olan, kaftanı belli nitelikte olan

KÂFUR AĞACI : Turkish Turkish

defnegillerden, uzakdoğu'da yetişen, kâfur elde edilen ağaç (laurus camphora)

KÂFUR, KÂFURU : Turkish Turkish

kâfur ağacından elde edilen, hekimlikte kullanılan, beyaz ve yarısaydam, kolaylıkla parçalanan, çok ıtırlı bir madde

KÂFUR, KÂFURU : Turkish Turkish

çok beyaz

KÂFURLU : Turkish Turkish

ileşiminde kâfur bulunan

KÂFUROTU : Turkish Turkish

yaprakları ovulduğunda kâfur kokusu saçan akdeniz bölgesi bitkisi

KAĞAN : Turkish Turkish

hanların bağlı olduğu devlet başkanı, imparator

KAĞANLIK : Turkish Turkish

kağan olma durumu