Turkish Turkish
KAKMALI : Turkish Turkish
üzerinde kakma işi bulunan
KAKNEM : Turkish Turkish
çirkin, huysuz
KAKNEM : Turkish Turkish
kuru, sıska
KAKOFONİ : Turkish Turkish
kakışma, °tenafür
KAKTÜS : Turkish Turkish
kaktüsgillerden, yaprakları yayvan ve dikenli, güzel, parlak renkte çiçekler açan bir bitki, atlasçiçeği (cactus)
KAKTÜSGİLLER : Turkish Turkish
ıkiçeneklilerden, sıcak ve kurak ülkelerde yetişen, gövdesi, yaprakları etli ve dikenli bir bitki familyası, atlasçiçeğigiller
KAKTÜSÜMSÜ : Turkish Turkish
kaktüse benzeyen
KÂKÜL : Turkish Turkish
alnın üzerine düşen kısa kesilmiş saç, kırkma, kâhkül, °perçem
KAKULE : Turkish Turkish
zencefilgillerden, sıcak iklimlerde yetişen ıtırlı bir bitki (elettaria cardamomum)
KAKULE : Turkish Turkish
u bitkinin bahar olarak kullanılan tohumu
KAKULELİ : Turkish Turkish
ıçine kakule katılmış
KÂKÜLLÜ : Turkish Turkish
kâkülü olan
KAL : Turkish Turkish
söz, lakırdı, laf
KAL : Turkish Turkish
ir alaşımdaki madenlerin ergime derecesi farkından yararlanarak bunları birbirinden ayırma işlemi
KALA : Turkish Turkish
(uzaklık ya da herhangi bir saat başı için) kalarak
KALA KALA : Turkish Turkish
tümü, olup olacağı
KALA KALA : Turkish Turkish
tümü, olup olacağı
KALAAZAR : Turkish Turkish
maltahumması
KALABA : Turkish Turkish
kalabalık
KALABALIK : Turkish Turkish
çok sayıda insan topluluğu
KALABALIK : Turkish Turkish
gereksiz, karışık şeyler topluluğu
KALABALIK : Turkish Turkish
sayıca çok
KALABALIK ETMEK : Turkish Turkish
gereksiz olarak yer doldurmak
KALABALIKÇA : Turkish Turkish
iraz kalabalık
KALABALIKLAŞMA : Turkish Turkish
kalabalıklaşmak eylemi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani