Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
KALENDERİ : Turkish Turkish

dervişlik

KALENDERİ : Turkish Turkish

ir halk koşuğu türü

KALENDERİ : Turkish Turkish

u koşuğun, halk ozanınca yapılmış bestesi

KALENDERİYE : Turkish Turkish

dünya malına, gösterişe önem vermeyen bir ıslam tarikatı

KALENDERLEME : Turkish Turkish

kâğıdın, kartonun pürüzünü gidermek için kalenderden geçirme

KALENDERLEŞME : Turkish Turkish

kalenderleşmek eylemi

KALENDERLEŞMEK : Turkish Turkish

kalenderce davranmak ya da yaşamak

KALENDERLİK : Turkish Turkish

kalender olma durumu ya da kalenderce davranış

KALENSÖVE : Turkish Turkish

sivri tepeli külah

KALENSÖVE : Turkish Turkish

itkilerde kökün ucunu örten koruyucu bölüm, yüksük

KALESKA : Turkish Turkish

dört tekerlekli, hafif, bir tür gezinti arabası

KALEVİ : Turkish Turkish

alkalik

KALEYDOSKOP : Turkish Turkish

ir ucu buzlucamla kapatılan, metal ya da mukavvadan bir boru içine yerleştirilmiş aynaların aracılığıyla, boru içine konmuş renkli küçük cisimlerin ve görüntülerinin oluşturduğu çeşitli şekilleri gösteren araç, çiçek dürbünü

KALEYİ İÇİNDEN FETHETMEK : Turkish Turkish

kazanılması birçok kimseyle anlaşmaya, uğraşmaya bağlı bir şeyi, asıl sonuç kendisine dayanan kişiyle anlaşarak elde etmek

KALFA : Turkish Turkish

aşaması çırakla usta arasında bulunan zanaatçı

KALFA : Turkish Turkish

ustalıktan yetişme mimar yardımcısı

KALFA : Turkish Turkish

saraylarda ve büyük konaklarda halayıkların başında bulunan kadın

KALFA : Turkish Turkish

ılkokullarda hoca yardımcısı

KALFA : Turkish Turkish

çocukları evlerinden alarak okula, okuldan evlerine götüren kimse

KALFA : Turkish Turkish

masonlukta aşaması çıraktan hemen sonra gelen farmason

KALFALIK : Turkish Turkish

kalfa olma durumu ya da kalfanın işi

KALFALIK : Turkish Turkish

kalfa ücreti

KALGIMA : Turkish Turkish

kalgımak eylemi

KALGIMAK : Turkish Turkish

sıçramak, fırlamak, şaha kalkmak

KALGIMAK : Turkish Turkish

öfkeyle kalkmak