Turkish Turkish
KALIŞ : Turkish Turkish
kalmak eylemi ya da biçimi
KALIT, -TI : Turkish Turkish
ölen bir kimseden yakınlarına geçen mal ya da mülk, °miras
KALIT, -TI : Turkish Turkish
kalıtım yoluyla geçmiş olan şey
KALIT, -TI : Turkish Turkish
görenekler yoluyla yerleşmiş olan tutum ya da davranış biçimi
KALITÇI : Turkish Turkish
ir kalıttan yasaca yararlanması gereken kimse, mirasçı, °varis, °muris
KALITÇILIK : Turkish Turkish
kalıtçı olma durumu
KALİTE : Turkish Turkish
ir şeyin iyi ya da kötü olma özelliği, nitelik
KALİTE : Turkish Turkish
(fransızcada kullanılmaz) üstün nitelikli
KALİTE KONTROLÜ : Turkish Turkish
her türlü malın nitelik ve özelliğinin belirlenmesi için yapılan analiz ve denetim
KALİTELİ : Turkish Turkish
nitelikli
KALİTESİZ : Turkish Turkish
niteliksiz
KALİTESİZLİK : Turkish Turkish
niteliksizlik
KALITIM : Turkish Turkish
çevre etkileriyle köklü olarak değiştirilemediğine inanılan özelliklerin, döllenme sırasında, dişi ve erkeğin kromozomları yoluyla bir kuşaktan ötekine geçmesi, soyaçekim, °irsiyet
KALITIMBİLİM : Turkish Turkish
itki, hayvan ve insanlarda kalıtım olaylarını inceleyen bilim, °genetik
KALITIMCI : Turkish Turkish
kalıtımcılık yanlısı
KALITIMCILIK : Turkish Turkish
canlılardaki davranış nedenlerini kalıtım ve kalıtımsal etkilere bağlayan, her şeyden çok soyaçekime önem veren görüş
KALITIMSAL : Turkish Turkish
soydan geçme, soydan kalma, kalıtımla ilgili, °irsi
KALITSAL : Turkish Turkish
kalıtımsal, °irsi
KALITSALLIK : Turkish Turkish
aralarında kan bağı olan bireylerin kalıtımsal ya da çevresel etmenlere bağlı olarak belli bir karakter açısından birbirine benzemesi
KALITYAZI : Turkish Turkish
ir kimsenin sağlığında yazdığı ya da yazdırdığı, ölümünden sonra yapılmasını istediği şeyleri ve kalıtıyla ilgili isteklerini gösteren belge, °vasiyetname
KALK BORUSU : Turkish Turkish
ir kıtayı ya da bir gemideki tayfaları uyandırmak için belirli saatte boru ile verilen işaret
KALKAN : Turkish Turkish
oktan ya da kılıçtan korunmak için savaşçıların kullandığı korunmalık
KALKAN : Turkish Turkish
koruyucu
KALKAN : Turkish Turkish
yanyüzergillerden, büyük, yassı, derisi düğme denilen birtakım sert çıkıntılarla örtülü, beyaz etli balık (rhombus maximus)
KALKANBEZİ, -Nİ : Turkish Turkish
gırtlağın ön ve alt bölümünde bulunan, salgısını kana veren, çok damarlı, önemli bir bez, °tiroit
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani