Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
KALP, -Bİ : Turkish Turkish

yürek sayrılığı

KALP, -Bİ : Turkish Turkish

sevgi, gönül

KALP, -Bİ : Turkish Turkish

ir ülkenin, bir kuruluşun işleyiş, yönetim ve varlığını sürdürme bakımından en önde gelen yeri

KALP, -Bİ : Turkish Turkish

duygu, °his

KALP, -Bİ : Turkish Turkish

ir durumdan başka bir duruma çevirme, dönüştürme

KALP, -PI : Turkish Turkish

düzme, sahte (para)

KALP, -PI : Turkish Turkish

yalancı, kendine güvenilmeyen

KALPAK : Turkish Turkish

kesik koni biçiminde deri, kürk ya da kumaştan yapılmış başlık

KALPAKÇI : Turkish Turkish

kalpak yapan ya da satan kimse

KALPAKLI : Turkish Turkish

kalpak,giymiş

KALPAKLIK : Turkish Turkish

kalpak yapmaya uygun (kürk, deri vb.)

KALPAKSIZ : Turkish Turkish

kalpağı olmayan

KALPAZAN : Turkish Turkish

sahte para basan ya da piyasaya süren kimse

KALPAZAN : Turkish Turkish

yalan ve hileyle iş gören (kimse)

KALPAZANLIK : Turkish Turkish

kalpazan olma durumu ya da kalpazanca iş

KALPLAŞMA : Turkish Turkish

kalplaşmak eylemi

KALPLAŞMAK : Turkish Turkish

(bir kimse) çeviklik, doğruluk ya da çalışkanlığını yitirmek

KALPLİ : Turkish Turkish

kalp hastalığı olan

KALPLIK : Turkish Turkish

düzmelik, sahtelik

KALPLIK : Turkish Turkish

ış yapma isteksizliği

KALPSİZ : Turkish Turkish

acıması olmayan, katı yürekli, duygusuz, merhametsiz

KALPSİZLİK : Turkish Turkish

katı yüreklilik, acımasızlık, duygusuzluk, merhametsizlik

KALSEDUAN : Turkish Turkish

yapısında billurlaşmış kuvars ve biçimsiz silis bulunan, mavimtırak beyaz renkte bir cins akik

KALSEMİ : Turkish Turkish

kanda bulunması gerekli kalsiyum miktarı

KALSİT, -Tİ : Turkish Turkish

illurlaşmış doğal kalsiyum karbonatı