Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
KAMBİYO : Turkish Turkish

ıki ayrı ülke parasının birbiriyle değiştirilmesi

KAMBİYO : Turkish Turkish

herhangi bir yerdeki bir alacağın tahsili, bir borcun ödenmesi ya da bir yerden toplanan para ve para yerine geçen taşınabilir değerlerin başka bir yere aktarılması için yapılan işlemin bedeli

KAMBİYO : Turkish Turkish

u işlemin yapıldığı yer

KAMBİYOCU : Turkish Turkish

kambiyo işleriyle uğraşan kimse

KAMBİYOCULUK : Turkish Turkish

kambiyo işlemleri

KAMBRİYEN : Turkish Turkish

i. çağın ilk dönemi ve bu dönemde oluşmuş yer katmanları

KAMBRİYEN ÖNCESİ : Turkish Turkish

yeryüzü tarihinde i. çağdan daha eski, dağların ve magma olaylarının oluştuğu uzun bir zaman süresi, °prekambriyen

KAMBUR : Turkish Turkish

elkemiğinin, göğüs kemiğinin eğrilmesi ya da raşitizm sonucu sırtta ve göğüste oluşan tümsek

KAMBUR : Turkish Turkish

kimi hayvanların sırtındaki çıkıntısı

KAMBUR : Turkish Turkish

kamburu olan (kimse)

KAMBUR : Turkish Turkish

yapı ya da eşyada dışarıya doğru eğrilme

KAMBUR : Turkish Turkish

sıkıntı, dert

KAMBUR FELEK : Turkish Turkish

(talih ve kader için) sitem yollu kullanılır

KAMBUR ÜSTÜNE KAMBUR ( YA DA KAMBUR KAMBUR ÜSTÜNE) : Turkish Turkish

sıkıntı ve tersliklerin üst üste geldiğini anlatır

KAMBUR ZAMBUR ( YA DA KAMBUR KAMBUR) : Turkish Turkish

kambur ve eğri büğrü

KAMBURLAŞMA : Turkish Turkish

kamburlaşmak eylemi

KAMBURLAŞMAK : Turkish Turkish

kambur duruma gelmek

KAMBURLAŞTIRMA : Turkish Turkish

kamburlaştırmak eylemi

KAMBURLAŞTIRMAK : Turkish Turkish

kambur duruma getirmek

KAMBURLUK : Turkish Turkish

kambur olma durumu

KAMBURLUK : Turkish Turkish

tümseklik

KAMBURU ÇIKMAK : Turkish Turkish

sırtı kambur olmak

KAMBURU ÇIKMAK : Turkish Turkish

(eğilerek yapılan işler için) çok çalışmış olmak

KAMBURU ÇIKMAK : Turkish Turkish

ihtiyarlamak

KAMBURUMSU : Turkish Turkish

az kambur, kambura benzer