Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
KAMBURUNU ÇIKARMAK : Turkish Turkish

(insan, kedi vb.) sırtını tümsek duruma getirmek

KAMÇI : Turkish Turkish

ir ucuna ip, deri vb. bağlı, uca doğru incelen bükülgen vurma aracı

KAMÇI : Turkish Turkish

ir ucu bir yere bağlı, öbür ucu herhangi bir işte kullanılmak için serbest bırakılan halat

KAMÇI : Turkish Turkish

spermatozoitlerde ve kimi birgözeli hayvanlarda devinimi sağlayan ipliksi organ

KAMÇI BAŞI : Turkish Turkish

ipek artıklarından elde edilen ve dokumacılıkta kullanılan iplik

KAMÇI ÇALMAK : Turkish Turkish

kamçılamak

KAMÇI KUYRUK : Turkish Turkish

iyi cins kıvırcık koyun

KAMÇILAMA : Turkish Turkish

kamçılamak eylemi

KAMÇILAMAK : Turkish Turkish

kamçıyla vurmak

KAMÇILAMAK : Turkish Turkish

(yağmur, kar, rüzgâr) hızla çarpmak

KAMÇILAMAK : Turkish Turkish

etkinliğini artırmak; hızlandırmak; isteklendirmek, özendirmek, bilemek, °tetviketmek

KAMÇILANMA : Turkish Turkish

kamçılanmak eylemi

KAMÇILANMAK : Turkish Turkish

kamçıyla dövülmek

KAMÇILATMA : Turkish Turkish

kamçılatmak eylemi

KAMÇILATMAK : Turkish Turkish

kamçılamak eylemini yaptırmak

KAMÇILI : Turkish Turkish

kamçısı olan

KAMÇILI : Turkish Turkish

zor kullanan

KAMÇILILAR : Turkish Turkish

irgözeli hayvanların, devinim organları kamçı biçiminde olan bir sınıfı

KAME : Turkish Turkish

değişik renkli üst üste iki katmandan oluşan ve üstteki katmanına kabartma bir desen yapılan değerli taş

KAMELYA : Turkish Turkish

çaygillerden, büyük, beyaz, pembe ya da kırmızı renkte çiçekler açan, dayanıklı yapraklı bir bitki, japongülü, çingülü (camellia japonica)

KAMERA : Turkish Turkish

sinema, televizyon vb.'de görüntüleri alan aygıt, alıcı

KAMERA : Turkish Turkish

ir çekime başlanırken, yönetmenin alıcıyı çalıştırmaları için verdiği buyruk

KAMERAMAN : Turkish Turkish

alıcı yönetmeni

KAMERBALIĞI, -NI : Turkish Turkish

aybalığı