Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
KAMP KURMAK : Turkish Turkish

kamp için kalınacak yerde gerekli düzeni sağlamak

KAMP, -PI : Turkish Turkish

çadır ya da baraka gibi eğreti araçlardan oluşturulan konak yeri

KAMP, -PI : Turkish Turkish

u yerde konaklama

KAMP, -PI : Turkish Turkish

kurum ya da kuruluşların çalışanlarına belirli sürelerde dinlenmeleri için dönüşümlü olarak düzenlediği dinlenme yeri ve burada kalanların tümü

KAMP, -PI : Turkish Turkish

tutsakların ya da politik sürgünlerin toplanıldığı yer

KAMP, -PI : Turkish Turkish

ayrı düşünce ya da çıkar çatışmalarından doğan bölünme

KAMPA GİRMEK ( YA DA KAMP YAPMAK) : Turkish Turkish

genellikle yarışma öncesi, yarışmaya gerektiği gibi hazırlanmak

KAMPANA : Turkish Turkish

üyük çan

KAMPANA ÇALMAK : Turkish Turkish

(gemi, istasyon gibi yerlerde) belirli zamanlarda çan çalmak

KAMPANACI : Turkish Turkish

şarlatan, hileci, düzenbaz

KAMPANALI : Turkish Turkish

kampanası olan

KAMPANYA : Turkish Turkish

(politika, ekonomi, kültür gibi alanlarda) belirli bir süredeki etkinlik dönemi

KAMPÇI : Turkish Turkish

kamp kuran, kampta kalan kimse

KAMPÇILIK : Turkish Turkish

kamp kurma eylemi

KAMPÇILIK : Turkish Turkish

kamp yaşamı

KAMPİNG : Turkish Turkish

kamp kurma yeri

KAMPUS : Turkish Turkish

ir üniversitenin alanı ve yapıları, yerleşke

KAMU : Turkish Turkish

hep, bütün

KAMU : Turkish Turkish

ir ülkedeki halkın bütünü, °halk, °amme

KAMU DAVASI : Turkish Turkish

kamunun yararına savcı tarafından açılan dava

KAMU DÜZENİ : Turkish Turkish

toplumun tümünü ilgilendiren düzen

KAMU KESİMİ ( YA DA SEKTÖRÜ) : Turkish Turkish

devlet eliyle yürütülen ekonomik işlerin tümü

KAMU PERSONELİ : Turkish Turkish

devlet hizmetinde çalışan kişiler

KAMUFLAJ : Turkish Turkish

alalama

KAMUFLE : Turkish Turkish

görünmeyecek, tanınmayacak biçimde örtülmüş, gizlenmiş, alalanmış, maskelenmiş