Multilingual Turkish Dictionary Turkish Turkish

KANTARON : Turkish Turkish

ileşikgillerden, sarı, mavi, kırmızı çiçekli türleri bulunan otsu bir bitki (centaurea). bu cinsin tahıl tarlalarında sık rastlanan mavi çiçekli bir türü peygamberçiçeği, belemir diye adlandırılır (c. cyanus)

KANTAŞI, -NI : Turkish Turkish

hematit

KANTAT, -TI : Turkish Turkish

kahramanlık ya da din konularında yazılıp bestelenen koşuk ya da bu koşuğun orkestra eşliğindeki tek ya da çoksesli bestesi

KANTÇI : Turkish Turkish

alman düşünürü kont'un felsefesiyle ilgili ya da bu felsefeyi savunan kimse

KANTÇILIK : Turkish Turkish

alman düşünürü kont'ın ve izleyicilerinin öğretisi

KANTİN : Turkish Turkish

kışla, fabrika, okul gibi yerlerde yiyecek ve içecek maddelerinin satıldığı yer

KANTİN : Turkish Turkish

u gibi kurumlarda işletilen ve yalnız o kuruma bağlı kimselerin yemek yediği lokanta

KANTİNCİ : Turkish Turkish

kantin işleten kimse

KANTİNCİLİK : Turkish Turkish

kantin işletme işi

KANTİYANE : Turkish Turkish

kızılkantarongillerden, hekimlikte iştah açıcı olarak kullanılan bir tür bitki (gentiana)

KANTO : Turkish Turkish

tuluat tiyatrolarında oyundan önce, bir ya da birkaç şarkıcının dans ederek söylediği hafif şarkı

KANTOCU : Turkish Turkish

kanto söyleyen şarkıcı

KANTOCULUK : Turkish Turkish

kantocunun yaptığı iş

KANTON : Turkish Turkish

ısviçre konfederasyonunu oluşturan devletlerden her biri

KANTONİT : Turkish Turkish

doğal bakır sülfürü

KANUN : Turkish Turkish

yasa

KANUN : Turkish Turkish

dikdörtgen biçiminde, bir köşesi kesik gövdesi olan, diz üstünde çalınan telli çalgı

KÂNUN : Turkish Turkish

yılın ilk (kânunuevvel) ve son (kânunusani) ayı

KANUNCU : Turkish Turkish

kanun çalan müzikçi, °kanuni

KANUNCU : Turkish Turkish

kanun yapan ya da satan kimse

KANUNDIŞI : Turkish Turkish

yasadışı

KANUNEN : Turkish Turkish

yasa gereğince, yasal olarak

KANUNİ : Turkish Turkish

yasaya uygun, yasal, yasalı

KANUNİ : Turkish Turkish

kanuncu

KANUNİYET KESP ETMEK : Turkish Turkish

yasa niteliğini kazanmak, yasa durumu almak, yasalaşmak