Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ANLATTIRMAK : Turkish Turkish

ir kimseden bir şeyi anlatmasını istemek, ona bu olanağı vermek

ANLAYANA SİRVİSİNEK SAZ, ANLAMAYANA DAVUL ZURNA AZ : Turkish Turkish

anlayışlı kimseleri en küçük bir söz bile etkiler, oysa anlayışsız kimselere ne söylense boşunadır

ANLAYIP DİNLEMEK : Turkish Turkish

(bir olayla ilgili olarak) ıyice anlamak

ANLAYIŞ : Turkish Turkish

anlama biçimi, görüş, °telakki; °zihniyet: " çağımızdaki bilim anlayışı iyiden iyiye uzmanlaşmaya gitmektedir."
s. v. örnek

ANLAYIŞ : Turkish Turkish

anlama yeteneği, °feraset, °izan, °zekâ

ANLAYIŞ : Turkish Turkish

hoş görme, halden anlama

ANLAYIŞ GÖSTERMEK : Turkish Turkish

istenen ya da söylenen bir şeyi hoşgörüyle karşılamak

ANLAYIŞLI : Turkish Turkish

anlayışı olan, ferasetli, izanlı, °zeki

ANLAYIŞLI : Turkish Turkish

hoşgörülü, toleranslı, müsamahalı

ANLAYIŞLILIK : Turkish Turkish

anlayışlı olma durumu, hoşgörülülük, °tolerans, °müsamaha

ANLAYIŞSIZ : Turkish Turkish

anlayışı kıt olan, kafasız, kavrayışsız, vurdumduymaz, kalın kafalı, izansız, ferasetsiz, °gabi

ANLAYIŞSIZ : Turkish Turkish

hoşgörüsüz, müsamahasız, toleranssız

ANLAYIŞSIZLIK : Turkish Turkish

anlayış kıtlığı, kafasızlık, kalın kafalılık, vurdumduymazlık, izansızlık, °gabavet

ANLAYIŞSIZLIK : Turkish Turkish

hoşgörüsüzlük

ANLI ŞANLI : Turkish Turkish

güzel, gösterişli, ünlü

ANLIK : Turkish Turkish

kısa süren, gelip geçici

ANLIK : Turkish Turkish

duyu ve istençten ayrı olarak düşünülen bilme yetisi; usavurma, yargılama, anlama gücü, °müdrike, °entelekt

ANLIKÇILIK : Turkish Turkish

duyu ve istenç karşısında anlığın üstünlüğünü ileri süren öğreti, °zihniye, °entelektüalizm

ANLIKSAL : Turkish Turkish

anlıkla iigili

ANMA : Turkish Turkish

irini ya da bir şeyi akla getirerek sözünü etme

ANMA : Turkish Turkish

ölmüş bir insanı anımsamak için yapılan tören, °ihtifal

ANMA TÖRENİ : Turkish Turkish

ir kişiyi ya da bir olayı anımsamak için yapılan tören

ANMAK, -AR : Turkish Turkish

irini ya da bir şeyi akla getirerek sözünü etmek ya da onu düşünmek, zikretmek

ANMAK, -AR : Turkish Turkish

ir sözü ağzına almak

ANMAK, -AR : Turkish Turkish

ir armağanla gönlünü almak