Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ARALIK : Turkish Turkish

(basımcılıkta) harfler ya da satırlar arasındaki açıklık, °espas

ARALIK ETMEK : Turkish Turkish

aralamak, yarı açmak

ARALIK OYUNU : Turkish Turkish

tiyatroda iki perde arasında yapılan koro, bale, monolog gibi eğlendirici oyunlar

ARALIK VERMEK : Turkish Turkish

yeniden başlamak için bir işi kısa süreyle bırakmak

ARALIKLI : Turkish Turkish

irbirine bitişik olmayan, aralarında açıklık bulunan

ARALIKLI : Turkish Turkish

dizgide sözcükler, harfler ya da satırlar arasında açıklığı olan, espaslı

ARALIKLI : Turkish Turkish

kesik kesik

ARALIKSIZ : Turkish Turkish

irbirine bitişik olan, aralarında açıklık bulunmayan, kesiksiz

ARALIKSIZ : Turkish Turkish

sürekli, aralık vermeden

ARALIKTA : Turkish Turkish

öbür şeyler arasında

ARAMA : Turkish Turkish

aramak eylemi, °taharri

ARAMA : Turkish Turkish

(olumsuz buyruk) bulunduğunu sanma

ARAMA : Turkish Turkish

saklanan sanığın ve suç belgelerinin elde edilmesi için bir kimsenin ev, işyeri gibi yerlerde, üzerinde ve eşyasında yapılan araştırma işlemi

ARAMA EMRİ : Turkish Turkish

yapılacak araştırma işlemi için yetkili organdan alınan emir

ARAMA TARAMA : Turkish Turkish

polisin kuşkulu gördüğü kimseler üzerinde bıçak, silah, esrar gibi yasak şeyler araması

ARAMA TARAMA : Turkish Turkish

denizdeki mayınları toplama ya da yok etme işlemi

ARAMA YAPMAK : Turkish Turkish

irini ya da bir şeyi bulmaya çalışmak

ARAMAK : Turkish Turkish

irini ya da bir şeyi bulmaya çalışmak

ARAMAK : Turkish Turkish

ir yöntem bulmaya çalışmak

ARAMAK : Turkish Turkish

araştırmak, yoklamak

ARAMAK : Turkish Turkish

ziyarete, hatır sormaya gitmek

ARAMAK : Turkish Turkish

ir şeyin yokluğunu duyarak geri gelmesini istemek, özlemek

ARAMAK : Turkish Turkish

önem verip istemek

ARAMAK TARAMAK : Turkish Turkish

dikkatle aramak, çok aramak

ARAMAKLA BULUNMAZ : Turkish Turkish

çok ender şeyleri tanımlarken söylenir