Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ASHAP : Turkish Turkish

sahipler

ASHAP : Turkish Turkish

özelliği olan, tanınan, değerli kişiler

ASHAP : Turkish Turkish

hz. muhammet'in meclislerinde ve konuşmalarında bulunanlar, sahabe(ler)

ASİ : Turkish Turkish

aşkaldıran, isyan eden

ASI : Turkish Turkish

asmak eylemi

ASI : Turkish Turkish

yarar, °fayda

AŞI : Turkish Turkish

ir ağacın dalı ya da gövdesi üzerine, aynı familyanın daha iyi bir türünden alınan dal, göz, tomurcuk gibi parçaları kaynaştırma işi ya da böylece eklenen parça

AŞI : Turkish Turkish

organizmada belli kimi hastalıklara karşı bağışıklık sağlamak için vücuda verilen, o hastalığın mikrobuyla hazırlanmış eriyik

AŞI : Turkish Turkish

u eriyiğin uygulanması

AŞI : Turkish Turkish

aşılı (kimse ya da bitki)

AŞI KÂĞIDI : Turkish Turkish

aşı olanlara verilen resmi belge

AŞI OLMAK : Turkish Turkish

aşı yapılmak

AŞI VURMAK : Turkish Turkish

ağışıklık ya da sağaltım amacıyla vücuda aşı vermek, aşı yapmak

AŞI YAPMAK : Turkish Turkish

aşı işlemi uygulamak, aşılamak

AŞIBOYALI : Turkish Turkish

aşıboyası renginde boyanmış

AŞIBOYASI, -NI : Turkish Turkish

oyar madde olarak kullanılan, içine karışan demir hidroksit miktarına göre pas sarısı, kızıl ya da koyu esmer renk almış gevrek kil

AŞIBOYASI, -NI : Turkish Turkish

koyuca kırmızı, kiremitrengi

ASICI : Turkish Turkish

asan kişi, cellat

ASICI : Turkish Turkish

yumurtalık, kamış gibi organları yerlerinde tutan kas kıvrımı

AŞICI : Turkish Turkish

aşı yapan kimse

ASICIL : Turkish Turkish

her şeyden bir çıkar bekleyen, çıkarcı

ASIDA OLMAK ( YA DA ASIDA KALMAK) : Turkish Turkish

ir işe son verilmeyip öylece bırakılmış olmak ya da kalmak

ASİDE : Turkish Turkish

un, et ve bamya ile yapılan bir arap yemeği

ASİDİMETRE : Turkish Turkish

asitölçer

ASIK : Turkish Turkish

somurtkan