Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
AŞINDIRMAK : Turkish Turkish

(bir yere) pek çok gidip gelmek

AŞINIM : Turkish Turkish

yerkabuğunu oluşturan kayaçların, başta akarsular olmak üzere türlü dış etmenlerle yıpratılıp, yerinden koparılmaları ya da eritilmeleri, °erozyon

AŞINMA : Turkish Turkish

aşınmak eylemi

AŞINMA : Turkish Turkish

aşınma olayı

AŞINMAK : Turkish Turkish

irbirine sürtünerek incelmek

AŞINMAK : Turkish Turkish

çıkıntıları silinmek, düzleşmek

AŞINMAK : Turkish Turkish

eskimek, yıpranmak

ASINTI : Turkish Turkish

ir işi hemen yapmayıp bekleterek geri bırakma, °tavik

ASINTI : Turkish Turkish

sırnaşan, tebelleş olan kimse

AŞINTI : Turkish Turkish

aşınmış yer

ASINTI ( YA DA ASKINTI) OLMAK : Turkish Turkish

tebelleş olmak, sırnaşmak

ASIP KESMEK : Turkish Turkish

(genellikle işbaşında bulunan bir kimse için) yasayı çiğneyerek sert davranmak

AŞIR OKUMAK : Turkish Turkish

aşır duası okumak

ASIR, -SRI : Turkish Turkish

yüzyıl

ASIR, -SRI : Turkish Turkish

çağ, dönem, °devir

AŞIR, -ŞRI : Turkish Turkish

on sayısı

AŞIR, -ŞRI : Turkish Turkish

ir dinsel tören sırasında ya da cemaatle namaz kılındıktan sonra kuran'dan okunan on ayetlik bölüm

AŞIRAMENTO : Turkish Turkish

çalma, aşırma anlamında kullanılan yakıştırma bir sözcük

AŞİRET, -Tİ : Turkish Turkish

oymak

AŞIRI : Turkish Turkish

alışılan ya da dayanılabilen dereceden çok, taşkın, °müfrit, °ekstrem

AŞIRIBELLEM : Turkish Turkish

elleme yetisinin olağanüstü bir durumda gelişmiş olması

AŞIRIBESİ : Turkish Turkish

olağanüstü nicelikte yemek yeme ya da yedirme

AŞIRICI : Turkish Turkish

özellikle siyasal alanda benimsenmesi güç, köktenci çözümleri öneren (kişi)

AŞIRICILIK : Turkish Turkish

ir ideolojinin ya da eğilimin en uç biçimlerini temsil eden köktenci tavırlarıyla özdeşleşen bireysel ya da siyasal tutum

AŞIRIDOYMA : Turkish Turkish

elli sıcaklıktaki bir sıvı içinde, eriyebildiği kadar eriyen bir maddenin, sıcaklığın düşmesine karşın bir sınıra kadar erimiş olarak kalması durumu