Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ASKAT, -TI : Turkish Turkish

herhangi bir ölçü biriminin bölündüğü eşit parçalardan her biri

ASKER : Turkish Turkish

mesleği savaşmak olan kimse

ASKER : Turkish Turkish

savaşçı, bir egemene bağlı savaşanlar

ASKER : Turkish Turkish

erden mareşale kadar orduda görevli kimse

ASKER : Turkish Turkish

askerlik görevi ya da ödevi

ASKER : Turkish Turkish

ordunun yalnız er rütbesinde olan bölümü

ASKER : Turkish Turkish

topluluk düzenine saygısı olan

ASKER : Turkish Turkish

yurdun korunması yolunda iyi dövüşmesini başaran

ASKER : Turkish Turkish

para

ASKER ÇIKARMAK : Turkish Turkish

(bir devlet) belli yasalarla asker toplamak

ASKER ÇIKARMAK : Turkish Turkish

(kıyılara, düşman kıyılarına) asker indirme

ASKER GİBİ : Turkish Turkish

disiplinli, düzgün

ASKER KAÇAĞI : Turkish Turkish

askerlik ödevini yapmamak için asker ocağından ya da oraya gitmekten kaçan kimse

ASKER OCAĞI : Turkish Turkish

askerlik ödevinin yapıldığı kışla, ordugâh, tahkimli bölge, gemi, tersane gibi hizmet yerlerine verilen ad

ASKER OLMAK : Turkish Turkish

askerlik ödevine başlamak

ASKER TAYINI : Turkish Turkish

erlere verilen azık

ASKERCE : Turkish Turkish

askere yakışır biçimde

ASKERE ALINMAK : Turkish Turkish

askerlik ödevini yapmak için er eğitim merkezine gönderilmek

ASKERE ÇAĞRILMAK : Turkish Turkish

askerlik ödevini yapmak için şubece istenmek

ASKERE GİTMEK : Turkish Turkish

askerlik ödevini yapmak için orduya katılmak

ASKERİ : Turkish Turkish

askerlikle ilgili, askere özgü

ASKERİ İNZİBAT : Turkish Turkish

askeri birlikler arasında düzeni, disiplini, yasaları yürütmekle görevli sınıf ve bu sınıftan olan asker

ASKERİLEŞMEK : Turkish Turkish

ir yer askerlikle ilişkili duruma gelmek, askerlik niteliği kazanmak

ASKERİLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

asker yönetimine geçirmek; (bir şeye) askerlik niteliği kazandırmak

ASKERİYE : Turkish Turkish

asker ve askerlikle ilgili kurum vb