Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ASSOLİST : Turkish Turkish

eğlence dünyasında en son sahneye çıkan yıldız sanatçı

AST, -TI : Turkish Turkish

alt, derece bakımından altta olan

AST, -TI : Turkish Turkish

irinin buyruğu altında olan görevli, °madun

AST, -TI : Turkish Turkish

(birine göre) rütbe ya da kıdemce küçük olan asker

ASTAR : Turkish Turkish

giysi, perde, çanta, ayakkabı gibi şeylerde, kumaşın ya da derinin iç tarafına geçirilen ince kat

ASTAR : Turkish Turkish

sıva ya da boyadan önce vurulan kat

ASTAR : Turkish Turkish

gemicilikte bir şeyi sağlamlaştırmak için kullanılan bez, halat, ağaç vb

ASTAR BOYASI : Turkish Turkish

oyacılıkta asıl boyadan önce sürülen, kiri kapatmak ve sürülecek boyanın dayanıklılığını artırmak için kullanılan boya

ASTAR BOYASI : Turkish Turkish

üzerine resim yapılacak bezin ya da duvarın yağlıboyayı emmesi için, resim yapılmadan önce sürülen boya

ASTAR KAPLAMA : Turkish Turkish

kontratablalarda körağacın biçim değiştirmesini önlemek amacıyla iki yüzüne yapıştırılan kaplama katı

ASTARI YÜZÜNDEN PAHALI OLMAK : Turkish Turkish

ir işe harcanan para ya da emek, elde edilen sonucun değerini aşmak

ASTARLAMAK : Turkish Turkish

astar geçirmek

ASTARLAMAK : Turkish Turkish

(boyacılıkta) astar vurmak

ASTARLANMAK : Turkish Turkish

astar geçirilmek

ASTARLI : Turkish Turkish

astar geçirilmiş, astarlanmış

ASTARLI ZARF : Turkish Turkish

iç yüzüne ince bir kâğıt geçirilmiş zarf

ASTARLIK : Turkish Turkish

astar olmaya elverişli (kumaş vb.)

ASTARYA : Turkish Turkish

ir gemiye yükleme ya da boşaltma için tanınan süre

ASTASIM : Turkish Turkish

öncüllerinden biri önceki tasımın vargısı durumunda olan bir ek tasım

ASTAT, ASTATİN : Turkish Turkish

atom sayısı 85 olan, bizmutun alfa ışınlarıyla bombardımanı sonucu elde edilen yapay element, simgesi at

ASTBAŞKAN : Turkish Turkish

ıkinci başkan

ASTEĞMEN : Turkish Turkish

orduda en küçük rütbeli subay

ASTEĞMENLİK : Turkish Turkish

asteğmen rütbesi ya da asteğmenin görevi

ASTIĞI ASTIK, KESTİĞİ KESTİK : Turkish Turkish

çok sert ya da istediği gibi davranan kimseler için kullanılır

ASTİGMAT : Turkish Turkish

duru görmeyen, astigmatizme tutulmuş (göz)