Turkish Turkish
ATEŞLENMEK : Turkish Turkish
coşmak, kızışmak, şiddetlenmek
ATEŞLETMEK : Turkish Turkish
ateşlemek eylemini yaptırmak
ATEŞLEYİCİ : Turkish Turkish
ateşleme niteliği olan
ATEŞLEYİCİ : Turkish Turkish
patlayıcı maddeleri ateşlemekte kullanılan aygıt, °marş
ATEŞLEYİCİ : Turkish Turkish
ir olayı, bir tepkiyi başlatan etmen ya da kişi
ATEŞLİ : Turkish Turkish
yanmakta olan, içinde ateş olan
ATEŞLİ : Turkish Turkish
ateşi olan kimse
ATEŞLİ : Turkish Turkish
coşkun, coşturucu, coşkulu (kimse)
ATEŞLİ : Turkish Turkish
hararetli, şiddetli
ATEŞLİ : Turkish Turkish
tutkulu, cinsel istekleri güçlü olan
ATEŞLİ SİLAH : Turkish Turkish
top, tüfek gibi patlayıcı silahlar
ATEŞLİK : Turkish Turkish
ateş yakılan ya da konan yer
ATEŞLİLİK : Turkish Turkish
ateşli olma durumu, tutku, °heyecan
ATEŞPEREST, -Tİ : Turkish Turkish
ateşe tapan
ATEŞTOPU : Turkish Turkish
ateşten bir top görünümünde olan çok parlak göktaşı, °bolit
ATFEN : Turkish Turkish
mal ederek, yükleyerek
ATFETME : Turkish Turkish
atfetmek eylemi, yükleme, °isnat
ATFETMEK : Turkish Turkish
ir eylemi ya da düşünceyi birinden çıkmış gibi göstermek, yüklemek, isnat etmek
ATFETMEK : Turkish Turkish
yöneltmek
ATGİLLER : Turkish Turkish
atları, eşekleri ve zebraları içine alan, tekparmaklı memeliler familyası
ATİ : Turkish Turkish
gelecek
ATI ALAN ÜSKÜDAR'I GEÇTİ : Turkish Turkish
fırsatın kaçırılıp artık yapacak bir şey kalmadığını anlatır
ATICI : Turkish Turkish
ıyi nişan alan, attığını vuran kimse
ATICI : Turkish Turkish
yalancı, asılsız şeyler uydurup söyleyen
ATICILIK : Turkish Turkish
atıcı olma durumu
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani