Turkish Turkish
ATKESTANESİ, -Nİ : Turkish Turkish
u ağacın kestaneye benzeyen yemişi
ATKESTANESİGİLLER : Turkish Turkish
ıkiçeneklilerden, örneği atkestanesi olan bir bitki familyası
ATKI : Turkish Turkish
soğuğa karşı omuzlara, başa, sırta ya da boyna alınan örtü
ATKI : Turkish Turkish
kimi kadın ayakkabılarında ve çocuk patiklerinde ayağın üstünden geçen, yandan iliklenen ince uzun parça
ATKI : Turkish Turkish
ekin demetlerini yükseğe atmaya yarar yaba
ATKI : Turkish Turkish
kapı ve pencerelerin üstüne atılan ağaç, taş ya da beton destek, üst eşik
ATKI : Turkish Turkish
dokumacılıkta, mekikle enine atılan iplik, argaç
ATKILAMAK : Turkish Turkish
dokumacılıkta, mekikle atkı atmak, argaçlamak
ATKILI : Turkish Turkish
atkısı olan
ATKUYRUĞU, -NU : Turkish Turkish
atkuyruğugillerden köksapı ömürlü olan, daha çok nemli yerlerde yetişen ve ilaç olarak kullanılan bir bitki (equisetum arvense)
ATKUYRUĞU, -NU : Turkish Turkish
saçların başın arkasında sıkılıp bağlanmasıyla oluşturulmuş saç biçimi
ATKUYRUĞUGİLLER : Turkish Turkish
eğreltiotugillerden örneği atkuyruğu olan bir bitki familyası
ATLA ARPAYI DÖVÜŞTÜRMEK ( YA DA DALAŞTIRMAK) : Turkish Turkish
fesat karıştırmak, arabozanlık etmek
ATLADI GİTTİ GENÇ OSMAN! : Turkish Turkish
ir işin bittiğini ya da tehlikenin atlatıldığını anlatır
ATLAMA : Turkish Turkish
atlamak eylemi
ATLAMA : Turkish Turkish
elirli bir yerden gerilip hız alarak yapılan sıçramayla vücudu yerden kesip daha uzak bir yere kondurma ya da belli bir yükseklikten aşırma
ATLAMA : Turkish Turkish
u biçimde en uzağa atlamak ya da en yükseği aşmak amacıyla yarışılan atletizm dalı
ATLAMA BEYGİRİ : Turkish Turkish
ata benzeyen, yüksekliği
70 m.'ye ayarlanabilen ve atlamalar için kullanılan beden eğitimi aracı
ATLAMA TAŞI : Turkish Turkish
suyu geçerken üzerine basıp atlamak için konan taş, atlangıç
ATLAMA TAŞI YAPMAK : Turkish Turkish
daha iyi bir yere geçmek için bir durumu ya da bir kimseyi araç olarak kullanmak
ATLAMAK : Turkish Turkish
ir engeli sıçrayarak ya da fırlayarak aşmak
ATLAMAK : Turkish Turkish
yüksek bir yerden alçak bir yere, ayaküstü gelecek biçimde kendini bırakmak
ATLAMAK : Turkish Turkish
inmek
ATLAMAK : Turkish Turkish
(basında) haber kaçırmak
ATLAMAK : Turkish Turkish
okuma, yazı yazma, sayı sayma gibi işlerde kimi bölümleri bırakarak geçmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani