Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
AZAT : Turkish Turkish

okullarda paydos

AZAT : Turkish Turkish

serbest bırakılmış olan

AZAT ETMEK ( YA DA EYLEMEK) : Turkish Turkish

serbest bırakmak, salıvermek

AZAT ETMEK ( YA DA EYLEMEK) : Turkish Turkish

(köle ve cariyeler için) özgürlüğünü geri vermek

AZATLI : Turkish Turkish

azat edilmiş (cariye ya da köle)

AZATLIK : Turkish Turkish

azat olma durumu

AZATLIK : Turkish Turkish

azat edilme vakti gelmiş olan (cariye, köle)

AZCA : Turkish Turkish

oldukça az

AZDIRMAK : Turkish Turkish

azmasına neden olmak

AZDIRMAK : Turkish Turkish

azgın duruma getirmek

AZDIRMAK : Turkish Turkish

şımartmak

AZDIRMAK : Turkish Turkish

kötü davranış ya da alışkanlıklara sürüklemek, yoldan çıkarmak

AZERBAYCANLI : Turkish Turkish

azerbaycan halkından olan (kimse)

AZERİ : Turkish Turkish

kafkas ve ıran azerbaycanı'nda yaşayan türk soylu bir halk ve bu halktan olan kimse

AZERİ : Turkish Turkish

u halka özgü olan, bu halkla ilgili

AZERİCE : Turkish Turkish

azeri dili

AZGAN : Turkish Turkish

dikenli, bol ve sarı çiçekli bir çalı

AZGELİŞMİŞ : Turkish Turkish

gelişmesi gecikmiş olan

AZGELİŞMİŞ : Turkish Turkish

türlü etkenler nedeniyle doğal kaynaklarından yeterince yararlanamayan, sanayileşememiş, üretimi ilkel tarıma dayanan, eğitim düzeyi düşük kalmış (ülke, toplum)

AZGELİŞMİŞLİK : Turkish Turkish

azgelişmiş olma durumu

AZGIN : Turkish Turkish

azmış olan

AZGIN : Turkish Turkish

(ten için) çabuk yangılanan, yarası hemen kapanmayan

AZGIN : Turkish Turkish

(çocuk için) çok yaramaz

AZGIN : Turkish Turkish

cinsel istekleri aşırı olan

AZGINLAŞMAK : Turkish Turkish

azgın duruma gelmek, azgına dönüşmek, sınır tanımaz olmak, taşkınlaşmak