Turkish Turkish
AZGINLAŞMAK : Turkish Turkish
cinsel istekleri aşırılaşmak
AZGINLAŞTIRMAK : Turkish Turkish
azgın duruma getirmek
AZGINLIK : Turkish Turkish
azgın olma durumu
AZGINLIK : Turkish Turkish
aşırılık, sınır tanımazlık, taşkınlık
AZI : Turkish Turkish
köpekdişlerinden sonra içeriye doğru, altçenenin ve üstçenenin iki yanında beşer tane bulunan ve yiyecekleri öğütmeye yarayan dişlerin ortak adı, azıdişi, öğütücü diş
AZI ÇOĞA SAYMAK ( YA DA TUTMAK) : Turkish Turkish
verilen küçük bir armağanı çok ve değerli olarak kabul etmek
AZICIK : Turkish Turkish
çok az, biraz
AZICIK : Turkish Turkish
(süre ve miktar için) az olarak, biraz
AZICIK AŞIM KAYGISIZ BAŞIM : Turkish Turkish
derdim olmasın da başka bir şey istemem
AZIDİŞİ, -Nİ : Turkish Turkish
azı
AZIK : Turkish Turkish
yiyecek, besin, °gıda
AZIKLI : Turkish Turkish
azığı olan
AZIKLI : Turkish Turkish
yoksulları doyuran
AZIKLIK : Turkish Turkish
azık olarak ayrılan ya da hazırlanan yiyecek
AZIKLIK : Turkish Turkish
azık koymaya yarayan kap ya da torba
AZIKLIK : Turkish Turkish
hemen yemek üzere, harman zamanından önce biçilip savrulan ekin
AZIKSIZ : Turkish Turkish
azığı olmayan
AZIKSIZ : Turkish Turkish
azığı olmaksızın
AZİL, -ZLİ : Turkish Turkish
görevden alma
AZILAŞMA : Turkish Turkish
küçük azıların giderek büyük azılara benzemesi
AZILI : Turkish Turkish
gözü bir şeyden yılmayan, azgın: azılı katil. "ortaya gel
AZİM, -ZMİ : Turkish Turkish
ir işteki engelleri yenmede kesin karar
AZİMET ETMEK : Turkish Turkish
gitmek, yola çıkmak
AZİMET, -Tİ : Turkish Turkish
gidiş
AZİMLİ : Turkish Turkish
kararında, tutumunda direnen; kararlı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani