Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
SİDİKLİ : Turkish Turkish

üstüne sidik bulaşmış bulunan

SİDİKLİ : Turkish Turkish

sidiğini tutamayan, üstüne işeyen, çişli

SİDİKLİ MEŞE : Turkish Turkish

yanarken su çıkaran bir meşe türü

SİDİKTORBASI, -NI : Turkish Turkish

sidiğin biriktiği, yapısı zar ve kastan oluşmuş hazne, °mesane

SİDİKYOLU, -NU : Turkish Turkish

sidikboruları ve siyeğin ortak adı

SİDİKZORU, -NU : Turkish Turkish

ışemede zorluk çekme

SİDİKZORUNA TUTULMAK : Turkish Turkish

işemekte güçlük çekmek

SIDK, -DKI : Turkish Turkish

doğruluk, gerçeklik

SIDK, -DKI : Turkish Turkish

ıçten bağlılık

SIDKI SIYRILMAK : Turkish Turkish

irine karşı duyulan güven ve inancı yitirmek

SİF : Turkish Turkish

ir malın fiyatı, sigortası ve navlunu birlikte olmak üzere maliyeti

ŞİF : Turkish Turkish

pamuk kozası

ŞİF : Turkish Turkish

şırası alınmış üzüm posası

ŞİFA : Turkish Turkish

edensel ya da ruhsal bir hastalığın son bulması, hastalıktan kurtulma, onma

ŞİFA BULMAK : Turkish Turkish

iyi olmak, onmak

ŞİFA NİYETİNE : Turkish Turkish

ir kimseye ilaç verilirken "iyi olması, fayda sağlaması dileğiyle" anlamında kullanılır

ŞİFA VERMEK : Turkish Turkish

iyi etmek, sağlığına kavuşturmak

ŞİFAHEN : Turkish Turkish

ağızdan, sözle söyleyerek

ŞİFAHİ : Turkish Turkish

ağızdan, sözlü

ŞİFALAR OLSUN : Turkish Turkish

aksıranlara ya da ilaç içenlere söylenen bir iyi dilek sözü

ŞİFALI : Turkish Turkish

sağlığa yararlı olan

ŞİFAN : Turkish Turkish

yulaf

ŞİFAOTU : Turkish Turkish

dilsi çiçekleri mavi, pembe, turuncu olan otsu bir bitki

SIFAT TAMLAMASI : Turkish Turkish

sıfatların kendilerinden sonra gelen bir adı niteleyerek ya da belirterek kurduğu tamlama

SIFAT, -TI : Turkish Turkish

ir kimsenin görev, ödev, toplumsal ya da hukuksal bakımdan yeri ve özelliği