Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
BABA : Turkish Turkish

gemi ya da iskelede halatın takıldığı yuvarlak başlı, iri demir, ağaç ya da beton dikme

BABA : Turkish Turkish

dik sütun ya da dikme biçimi yapıların baş bölümü

BABA : Turkish Turkish

kazılarda çıkarılan toprağın miktarını hesaplayabilmek için yer yer bırakılan toprak dikme

BABA : Turkish Turkish

çatı merteği

BABA : Turkish Turkish

koruyucu, babalık duygularıyla dolu kimse; bir ülkeye ya da bir topluluğa yararlı olmuş kimse

BABA : Turkish Turkish

üyük, onulmaz çıban, dert, hastalık, veba

BABA ADAM : Turkish Turkish

ağırbaşlı; temiz yürekli, olgun adam

BABA BUCAĞI : Turkish Turkish

abadan, dededen kalma mülk

BABA DEĞİL TIRABZAN BABASI : Turkish Turkish

abalık görevlerini yapmayan babalar için söylenir

BABA HİNDİ : Turkish Turkish

iri ve iyi beslenmiş erkek hindi

BABA NASİHATİ : Turkish Turkish

ir babanın verdiği öğüt

BABA OLMAK : Turkish Turkish

(erkek için) çocuk sahibi olmak

BABA YURDU : Turkish Turkish

aba ocağı

BABAANNE : Turkish Turkish

abanın annesi

BABAÇ : Turkish Turkish

erkek kümes hayvanlarının en iri ve yaşlı olanı

BABACAN : Turkish Turkish

cana yakın, olgun, güvenilir (erkek)

BABACANLAŞMAK : Turkish Turkish

abacan duruma gelmek

BABACANLIK : Turkish Turkish

abacan olma durumu, cana yakınlık

BABACIL : Turkish Turkish

abasına çok düşkün olan

BABACILIK : Turkish Turkish

devletin toplumsal sınıflara babalık ederek bunlar arasında bir denge sağlaması, °paternalizm

BABAÇKO : Turkish Turkish

güçlü ve gösterişli

BABADAN BABAYA : Turkish Turkish

dedelere doğru zincirleme

BABADAN OĞULA : Turkish Turkish

torunlara doğru zincirleme

BABADAN OĞULA : Turkish Turkish

atalardan beri

BABAEVİ : Turkish Turkish

abadan, dededen kalma ev, toprak, yurt