Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
SIFAT, -TI : Turkish Turkish

yüz, kılık ve dış görünüş

SIFAT, -TI : Turkish Turkish

ir adı, nitelik, nicelik, yer, sıra vb. bakımından niteleyen, belirten sözcük, önad

SIFATLANDIRMA : Turkish Turkish

sıfatlandırmak eylemi

SIFATLANDIRMAK : Turkish Turkish

herhangi bir kimseye bir sıfat ya da san vermek

SIFATLAŞTIRICI : Turkish Turkish

eklendiği sözcüğü sıfata dönüştüren ek

SIFATLAŞTIRMA : Turkish Turkish

sıfatlaştırmak eylemi

SIFATLAŞTIRMAK : Turkish Turkish

ir sözcüğü sıfat durumuna getirmek, sıfat olarak kullanmak

SIFATÜSTÜ : Turkish Turkish

ütün sıfatları aşan

ŞİFAYI BULMAK ( YA DA KAPMAK) : Turkish Turkish

hastalanmak ya da hastalığı artmak

SİFİLİS : Turkish Turkish

frengi

SIFIR : Turkish Turkish

kendi başına değeri olmayan, ondalık sayı sisteminde sağına geldiği rakamı on kere büyüten işaret (0)

SIFIR : Turkish Turkish

hiç yok

SIFIR : Turkish Turkish

kötü, başarısız, verimsiz

SIFIR KİLOMETRE : Turkish Turkish

hiç kullanılmamış (taşıt)

SIFIRA SIFIR, ELDE VAR SIFIR : Turkish Turkish

ütün çalışmaların boşa gittiğini, istenilen sonucun alınamadığını anlatır

SIFIRCI : Turkish Turkish

derslerde, öğrencilere çok sıfır ya da çok düşük not veren (öğretmen)

SIFIRDAN BAŞLAMAK : Turkish Turkish

en baştan, hiçbir şeye sahip olmadan bir işe girişmek

SIFIRI TÜKETMEK : Turkish Turkish

gücü kalmamak

SIFIRI TÜKETMEK : Turkish Turkish

yoksul duruma gelmek, yoksullaşmak

SIFIRLAMA : Turkish Turkish

sıfırlamak eylemi

SIFIRLAMA : Turkish Turkish

ir ölçü aygıtını sıfır konumuna ayarlama

SIFIRLAMAK : Turkish Turkish

ir ölçü aygıtını sıfır konumuna ayarlamak

SIFIRLAMAK : Turkish Turkish

ir denklemdeki bütün terimleri yalnız bir yanda toplayarak denklemin öbür yanını sıfıra eşit duruma getirmek

SIFIRLAMAK : Turkish Turkish

orcu, taksiti bitirmek

SIFIRLAYICI : Turkish Turkish

ir işlemi, sıfırlayabilen aygıt, düzenek