Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
SİFTAH ETMEK : Turkish Turkish

sabahleyin ilk alışverişi yapmak

SİFTAHLAMA : Turkish Turkish

siftahlamak eylemi

SİFTAHLAMAK : Turkish Turkish

ir şeyi ilk kez satmak, °siftah etmek

SİFTAHLAMAK : Turkish Turkish

turfanda bir şeyi ilk kez yemek

SİFTİNME : Turkish Turkish

siftinmek eylemi

SİFTİNMEK : Turkish Turkish

oyalanmak, vakit geçirmek, ziftinmek

SİFTİNMEK : Turkish Turkish

ir yere sürtünerek kaşınmak

SIĞ : Turkish Turkish

(göl, deniz, akarsu vb. için) derinliği az, dibi yüzeyine yakın olan

SIĞ : Turkish Turkish

ayrıntıya inmeyen, yeterli olmayan, yüzeyde kalan

SIĞA : Turkish Turkish

ir kondansatörün elektrik yığma sınırı, °kapasite

SIĞAMSAL : Turkish Turkish

esin maddelerinin sindirim kanalı içinde ilerlemesini sağlayan (devinim)

SIĞAÖLÇER : Turkish Turkish

kondansatörlerin sığasını ölçmeye yarayan aygıt, °kapasimetre

SİGAR : Turkish Turkish

yaprak sigara

SİGARA : Turkish Turkish

ınce kâğıda, kıyılmış tütün sarılarak hazırlanan, silindir biçiminde, ağızdan dumanı çekilen nesne

SİGARA İÇMEK : Turkish Turkish

sigarayı bir ucundan yakıp öbür ucundan dumanını emerek içine çekmek

SİGARA KÂĞIDI : Turkish Turkish

sigara sarmaya yarar çok ince kâğıt

SİGARA KÂĞIDI GİBİ : Turkish Turkish

çok ince

SİGARA SARMAK : Turkish Turkish

sigara kâğıdına tütün koyarak sigara yapmak

SİGARA TABLASI : Turkish Turkish

sigara külü silkelenen ve sigara söndürülen kap, küllük

SİGARABÖCEĞİ, -Nİ : Turkish Turkish

kınkanatlılardan, tütünden başka, kiler ve mutfaklarda saklı birçok yiyecek maddelerine düşkünlüğü ile tanınan böcek (lasioderma serricorne)

SİGARABÖREĞİ, -Nİ : Turkish Turkish

yufka arasına peynir ya da kıyma koyduktan sonra sigara gibi sarılıp tavada kızartılan börek

SİGARACI : Turkish Turkish

sigara satıcısı

SİGARACI : Turkish Turkish

sigarayı çok içen kimse

SİGARALIK : Turkish Turkish

sigara konulan kap

SİGARALIK : Turkish Turkish

sigara ağızlığı