Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
SIĞIRCIK : Turkish Turkish

serçegillerden, siyah renkli, uzun gagalı, serçeden iri, ötücü bir kuş, çekirgekuşu (sturnus vulgaris)

SIĞIRCIKGİLLER : Turkish Turkish

örneği sığırcık olan ötücü kuşlar

SIĞIRDİLİ, -Nİ : Turkish Turkish

sığırdiligillerin örnek bitkisi, öküzdili (anchusa)

SIĞIRDİLİGİLLER : Turkish Turkish

ıkiçeneklilerden, sığırdili ve havacıva bitkilerini içine alan familya

SIĞIRGÖZÜ, -NÜ : Turkish Turkish

öküzgözü, mastıçiçeği, °arnika

SIĞIRKUYRUĞU, -NU : Turkish Turkish

sıracagillerden, ülkemizde yabani olarak birçok türleri yetişen, tüylü yapraklı, sarı çiçekli bir kır bitkisi (verbascum)

SIĞIRKUYRUĞUGİLLER : Turkish Turkish

örneği sığırkuyruğu olan bitkiler topluluğu

SIĞIRTENYASI, -NI : Turkish Turkish

şerit5, aptesbozan

SIĞIRTMAÇ : Turkish Turkish

sığır güden kimse, sığır çobanı

SIĞIŞMA : Turkish Turkish

sığışmak eylemi

SIĞIŞMAK : Turkish Turkish

ancak sığmak, güçlükle sığmak

SIĞIŞTIRMA : Turkish Turkish

sığıştırmak eylemi

SIĞIŞTIRMAK : Turkish Turkish

güçlükle sığdırmak

SIĞLAŞMA : Turkish Turkish

sığlaşmak eylemi

SIĞLAŞMAK : Turkish Turkish

sığ duruma gelmek

SIĞLIK : Turkish Turkish

sığ olma durumu

SIĞLIK : Turkish Turkish

sığ (yer)

SIĞLIK : Turkish Turkish

ayrıntıya inmeme, yüzeyde kalma durumu

SIĞMAK, -AR : Turkish Turkish

ir kaba, bir yere tümüyle girebilmek ya da içinden geçebilmek

SIĞMAK, -AR : Turkish Turkish

uygun olmak

SİGORTA : Turkish Turkish

ir şeyin ya da bir kimsenin herhangi bir yönden ilerde karşılaşabileceği zararı gidermek için, önceden ödenen prim karşılığında bu işle uğraşan kuruluşla yapılan bağlantı sözleşmesi

SİGORTA : Turkish Turkish

u tür sözleşmeleri yapan şirket

SİGORTA : Turkish Turkish

özellikle elektrik devresinde, akım çok güçlü olduğunda eriyerek güvenliği sağlayan, kazayı önleyen nesne ya da düzen

SİGORTA ETMEK : Turkish Turkish

ir şeyi, bir kimseyi ilerde olabileceği düşünülen kazanın zararını gidermek için sigortaya bağlamak