Multilingual Turkish Dictionary Turkish Turkish

SIKACAK : Turkish Turkish

ir nesneyi, iki ağırlık arasında mekanik olarak sıkıştırmaya yarayan aygıt

SIKACAK : Turkish Turkish

genellikle meyve sıkmak için kullanılan her tür araç ya da aygıt

SİKALAR : Turkish Turkish

açıktohumlulardan bir bitki familyası

SIKALAR : Turkish Turkish

açıktohumlulardan, parklarda süs bitkisi olarak yetiştirilen, yurdu güney asya olan, palmiyelere benzer ağaç ve ağaççıkları içine alan bir familya

ŞİKÂR : Turkish Turkish

av

ŞİKÂR : Turkish Turkish

avlanan hayvan

ŞİKÂR : Turkish Turkish

düşmandan ele geçirilen mal, °ganimet

SİKATİF : Turkish Turkish

yükseltgenerek polimerleşmeye uygun olan

SİKATİF : Turkish Turkish

özellikle maden bileşiklerinden oluşan, katalitik özellikler taşıyan ve çabuk kurumasını sağlamak amacıyla, boya, vernik ve yağlıboyalara az miktarda katılan madde

ŞİKÂYET ETMEK : Turkish Turkish

sızlanmak

ŞİKÂYET ETMEK : Turkish Turkish

irinin yaptığı yanlış bir iş ya da davranışı daha üst orundakine bildirmek

ŞİKÂYET GETİRMEK : Turkish Turkish

sızlanmak, yakınmak

ŞİKÂYET, -Tİ : Turkish Turkish

hoşnutsuzluk belirten söz ya da yazı, sızlanma, sızıltı, yakınma

ŞİKÂYETÇİ : Turkish Turkish

sızlanan, sızıltısı olan, yakınan, şikâyet eden (kimse)

ŞİKÂYETÇİLİK : Turkish Turkish

şikâyetçi olma durumu

ŞİKÂYETNAME : Turkish Turkish

ir görevlinin, yanlış ve kötü eylemleriyle davranışlarını ilgili ve yetkili oruna bildiren yazı, °şikâyet mektubu

ŞİKÂYETTE BULUNMAK : Turkish Turkish

yakınmak, şikâyet etmek

SIKBOĞAZ : Turkish Turkish

ir şey yaptırmak için birini zorlamak, baskı yapmak anlamına gelen sıkboğaz etmek deyiminde geçer

SIKÇA : Turkish Turkish

oldukça sık

ŞİKE : Turkish Turkish

maddi ya da manevi bir çıkar karşılığı anlaşma ile bir maçın sonucunu değiştirme, uzlaşmalı spor karşılaşması yapma

ŞİKE : Turkish Turkish

ir çıkar karşılığı, uzlaşarak bir iş yapma, aldatma, danışıklı dövüş

ŞİKE YAPMAK : Turkish Turkish

uzlaşmalı spor karşılaşması yapmak

ŞİKE YAPMAK : Turkish Turkish

ir çıkar karşılığı anlaşarak bir işi yapmak

ŞİKELİ : Turkish Turkish

uzlaşmalı (spor karşılaşması): şikeli maç

ŞİKEMPERVER : Turkish Turkish

oğazına düşkün